Sunday, January 8, 2012

İlker Başbuğ için Yüce Divan sırrı

“İlker Başbuğ Yüce Divan’da yargılanmalı” tartışmalarının altından sürpriz bir plan çıktı.

08 Ocak 2012 Pazar - 17:47

Bilal Çetin'in haberi

Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ’un Yüce Divan’da yargılanması gerektiğine yönelik taleplerin Yargıtay içtihatlarıyla da mümkün olmadığı ortaya çıktı. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında görev suçu ile kişisel suç kesin çizgilerle birbirinden ayrılıyor.

İnternet Andıcı’nın Başbuğ’un görev suç olduğu bu sebeple özel yetkili mahkemelerde yargılanamayacağı ileri sürülüyor. Ancak hukukçular darbe ve darbeye teşebbüsün hiç kimsenin görevi olamayacağını vurgulayarak bu tezin anlamsızlığına dikkat çekiyor. Yargıtay’ın içtihatları da hukukçuları teyit ediyor.

ADAMA YARALAMA GÖREVİ YOK

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004 yılında verdiği bir kararda sınıfta disiplinsizlik yaptığı gerekçesiyle disiplin kuruluna verdiği öğrencinin arkadaşları ile öğretmenin kapısına dayanması üzerine öğretmenin öğrencilerine bıçakla saldırmasını görev suçu olarak kabul etmedi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun kararında “Olayda sanık öğretmene yasal düzenlemeler çerçevesinde ‘adam yaralama’ gibi verilmiş bir görev bulunmamaktadır.

Böyle bir görev söz konusu olmadığına göre, olayda görev sebebiyle işlenen bir suç, 4483 Sayılı Yasa gereğince yapılması gerekenbir ön inceleme de söz konusu değildir. Eğer aksi düşünce kabul edilecek olursa, öğretmen olan sanığın, yakınıcıya karşı etkili eyleme kalkışma suçunu işlemeyip, öldürmesi halinde dahi (suçüstü hükümleri dışında) 4483 Sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerekecektir ki bu da yukarıda belirttiğimiz, yasa koyucunun amacına uygun değildir” ifadelerine yer verildi.

AVUKATIN HAKARETİ KİŞİSEL SUÇ

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007 tarihli bir başka kararında arkadaşını gözaltından çıkartmak için alkollü olarak karakola giden bir avukatın karakolda polis memurlarına hakaret etmesini ‘kişisel suç’ olarak değerlendirdi. Kararda “Esasen eylem sırasında sarhoş olduğu da gözlemlenen kişinin, velev avukat dahi olsa ancak ve sadece kişisel suçundan söz edilebileceği, bu hal karşısında, durumdan telefonla haberdar edilen nöbetçi cumhuriyet savcısının, avukatın işlediği kanaatine vardığı kişisel suçu itibariyle, polis karakolunda alıkonulması ve alkol denetimine tabi tutulması yönünde talimat vermesinde, hukuka aykırılıktan ve görevde yetkiyi kötüye kullanmaktan söz edilemeyeceği sonucuna varılmıştır” denildi.

MÜDÜRÜ TEHDİT ETTİ

Bir başka olay: Lisedeki tören sırasında yakınan öğretmeni amiri “sizinle sonra görüşeceğiz” diye tehdit etti. Öğretmen tehdidin amiri tarafından yapılmış olması nedeniyle üzerinde korku ve üzüntü yarattığı iddiası ile kamu davası açtı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2004 tarihli kararında sanığa yüklenen tehdit suçunun görev nedeniyle işlenen suçlardan olmadığına hükmetti.

MUHTARIN ÖLDÜRÜLMESİ

Aynı yıl köy ihtiyar heyeti kararıyla hayvan otlatmanın yasaklandığı yerlerde, hayvan otlattığı için önceden cezalandırılan bir kişiyi yasak bölgede olay günü yine hayvan otlatırken görüp yanına giderek tartıştıktan sonra tabanca ile ateş edip öldürmekle suçlanan köy muhtarının görev sebebiyle suç işlemediğine karar verdi. Yargılanması için izin alınmasına gerek olmadığının altını çizdi.

Bugün gazetesi

etiketler: haber, güncel, ilker bağbuğ, yüce divan, bilal çetin, genelkurmay, Yargıtay Ceza Genel Kurulu, anayasa, Safa Giray, Cengiz Altınkaya, ergenekon, chp, dyp, akp,



Capturetr
yakamoz01 friend

No comments: