Monday, January 23, 2012

Davutoğlu: 'Eğer soykırım tasarısı geçerse...'

Bakan Davutoğlu, Fransa Senatosu'nda bugün oynalacak sözde Ermeni soykırımını inkar edenleri cezalandıracak olan yasa hakkında açıklamalarda bulundu.

23 Ocak 2012 Pazartesi - 10:21

Kayseri'de bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fransa Parlamentosu’nda bugün oylanması beklenen Ermeni soykırımını suç sayan yasa tasarısının kabul edilmesi halinde Türkiye’nin B planının hazır olduğunu açıkladı. Davutoğlu, “İnşallah bunları açıklama ihtiyacı kalmaz.” dedi.

İLGİLİ HABER: Fransa'da inkâr tasarısı için kritik gün

CİHAN

etiketler: KAYSERİ, haber, siyaset, siyaset haberleri, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fransa Parlamentosu, ahmet davutoğlu,




yakamoz02

ABD uçak gemisi Basra Körfezi'nde

İran ile ABD arasında Hürmüz boğazı konusundaki gerilim sürerken, ABD'ye ait bir uçak gemisi, Hürmüz boğazından geçerek Basra Körfezi'ne girdi.

23 Ocak 2012 Pazartesi - 09:11

ABD'nin Bahreyn'de konuşlu 5. Filosu sözcüsü Deniz Yarbay Amy Derrik-Frost yaptığı açıklamada, önceden planlanan deniz güvenlik operasyonlarını yerine getirecek olan USS Abraham Lincoln adlı uçak gemisinin sorunsuz bir şekilde, rutin bir manevrayla Basra Körfezi'ne girdiğini söyledi.

ABD savaş gemilerinin Basra Körfezi'nde sık sık görülmelerine karşın, ABD'ye ait USS John Stennis adlı uçak gemisinin Basra Körfezi'nden 2011 Aralık sonunda ayrılmasının ardından İran tarafından yapılan bir açıklamada ABD hükümetine ABD gemilerinin tekrar Basra Körfezi'ne dönmemesi uyarısında bulunulmuştu. Ancak İran'dan önceki gün yapılan açıklamada, ABD'nin Basra Körfezi'nde deniz operasyonları yapmasının normal olduğu belirtildi.

AA

etiketler: haber, dünya, dünya haberleri, abd, iran, basra körfezi, Hürmüz boğazı, abd uçak gemisi, Amy DerrikFrost,




yakamoz02

Ankara'da tuzlama araçları 24 saat görev yapıyor

Son yılların en soğuk ve kar yağışlı kış ayını geçiren Ankara'da kar küreme ve tuzlama araçları 24 saat görev yapmaya devam ediyor.

23 Ocak 2012 Pazartesi - 10:01

Ankara Büyükşehir Belediyesi ekipleri, yolların kapanmaması ve donmaması için mücadele ediyor. Kente dün yağan kardan sonra havaların da soğuk olmasından dolayı don olayları görülmeye başlandı. Karla ve donla mücadele etmek üzere faaliyete geçirilen küreme ve tuzlama araçları aralıksız görevlerini sürdürüyor.

Kar küreme ve tuzlama aracı sürücüsü Bülent Yılmaz, buzlanmaya karşı tedbir amacıyla beklediklerini belirterek, dün akşam 17.00 civarında gerekli olan alanlara tuzlama yaptıklarını ifade etti. Şu anda 120 araçla Ankara ve çevresinde görev yaptıklarını kaydeden Yılmaz, Ankara'nın her tarafına müdahale ettiklerini söyledi. Büyükşehir olarak tuz stoklarının yeterli olduğunun da altını çizen Yılmaz, 3-5 km aralıklarla bekleyen araçlarla halka 24 saat hizmet verdiklerini sözlerine ekledi.

CİHAN

etiketler: ANKARA, haber, güncel, güncel haberler, tuz, tuzlama araçları, Ankara Büyükşehir Belediyesi,




yakamoz02

Kazdıkça ceset çıkıyor!

Diyarbakır'daki eski JİTEM karargâ-hında bulunan kafatası sayısı 19'a yükseldi.

23 Ocak 2012 Pazartesi - 08:45

İsmail Avcı'nın haberi

10 gün önce bölgede 6 kafatası çıkması üzerine olaya el koyan savcılık kazı alanını genişletmişti. Bulunan kemiklere neredeyse her gün yenileri eklendi. Şır-nak'taki kazılarda da 3 ceset bulunması dikkatleri faili meçhul cinayetlere çevirdi.

Güneydoğu, 1990'lı yıllarda en karanlık dönemini yaşadı. Olağanüstü hal bölgesinde 'terörle etkin mücadele' adı altında yürütülen faaliyetlerin boyutları ise yıllar sonra ortaya çıkıyor. Bu konuda en dikkat çekici gelişme Diyarbakır İçkale'de meydana geldi. JİTEM'in eski karargâhının bulunduğu alanda Kültür Bakanlığı'nın yaptığı restorasyon çalışması dehşet verici gelişmeleri beraberinde getirdi. Çalışmalarda insan kafatasları bulunması üzerine soruşturma başlatılırken, özel yetkili savcılık kazıları daha geniş bir alana yaydı. Kafatası sayısı ise neredeyse her gün arttı.

Dün itibarıyla sayının 19 olduğu bildirildi. Kazı bölgesinde incelemelerde bulunan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Benim izlenimim, dinî bir gömülme tarzı pek görünmüyor. Böyle rastgele atılmış gibi." dedi. Diyarbakır'daki kazılar, faili meçhul cinayetleri yeniden gündeme getirirken geçen hafta Şırnak'ta benzer kazılar yapıldı. Güçlükonak'a bağlı Özbaşoğlu ile Yağızoymak köyleri arasındaki askeri alanda bulunan 3 ceset, 1993'te yaşanan vahşeti gözler önüne serdi. Gözaltına alındıktan sonra üzerlerine bomba atılıp çukura gömülen 3 köylüyü yakınları elbiselerinden teşhis etti.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mine Lök Beyaz ve Galip Ensarioğlu ile birlikte, restorasyon çalışmaları devam eden İçkale'de incelemelerde bulundu. Bölgede çalışmaları inceleyip bilgi alan Bakan Eker, daha sonra geçtiğimiz günlerde faili meçhul kazıların yapıldığı JİTEM binasını ve yanındaki kazı bölgesini inceledi. Kazı alanına basın mensupları alınmadı. Bakan Eker, incelemelerden sonra basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu.

Eski cezaevi binası ile eski kilise arasından surlara giden yolda kazı yapıldığını hatırlatan Eker, "Burada insanlara ait gerek kafatasları gerekse diğer kemikler bulundu. Şu ana kadar 19 tane kafatası kemiği ve diğer kemikler bulundu. Kademe kademe aşağıya doğru iniyor. Kemiklerin hangi döneme ait olduğu, yakın bir tarih mi yoksa eski bir tarihe mi ait olduğu analizler sonucu ortaya çıkacak. Ama görünen bir durum, dar alanda üst üste yığılma şeklinde olduğu. Çok geniş bir alan değil. Bu alan içinde 70-80 santimetre kazılmış, orada kemikler bulunmuş. Biraz da daha derine inildikçe daha fazla bulunmuş, her kademede biraz daha fazla kemik bulunmuş. Sadece kemikler. Bunlara ait herhangi bir metal ya da bir bez parçası bulunmuş değil. Şu anda koruma altında. Soruşturma tamamlandığında her şey netleşecek. Benim izlenimim, dinî bir gömülme tarzı pek görünmüyor. Böyle rastgele atılmış gibi. Aldığımız bilgi de bu doğrultuda. Kemikler bulunduğunda kemiklerin ve kafataslarının duruşu yan yana. Toplu mezar olup olmadığını şu an söylemek doğru değil, mümkün de değil. Çalışmaları bekleyeceğiz." şeklinde konuştu.

Zaman gazetesi - Fotoğraf: AA

etiketler: haber, güncel, güncel haberler, diyarbakır, içkale, jitem, ismail avcı, JİTEMin eski karargahı, Mustafa Toprak, ak parti, Mine Lök Beyaz, Mehdi Eker,




yakamoz02

Sunday, January 22, 2012

Nakil hastalarının yakınları buluştu!

Uşak'ta beyin ölümü gerçekleştikten sonra kolları, bacağı ve yüzü iki hastaya nakledilen Ahmet Kaya'nın kızı Leyla Kahveci, babasını dün rüyasında gördüğünü söyledi.

22 Ocak 2012 Pazar - 22:54

Eşi Gökay Kahveci ile alıcılar Uğur Acar ve Atilla Kavdır'ın ailesiyle buluşmak için Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gelen Leyla Kahveci, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Babasını kaybetmenin acı bir durum olduğunu belirten Leyla Kahveci, dün rüyasında babasını gördüğünü söyledi. Babasının da hiçbir şeyden haberi olmadığını belirten Kahveci, kendisine ‘Yüzümde bir şey var.’ dediğini söyledi. “Babamın organlarını bağışlayacağımız aklımıza gelmezdi.” diyen Kahveci, başka birinin vücudunda babasının ellerini öpebileceğini, yüzünü başka birinde görecek olmasının farklı bir duygu olduğunu ifade etti.

Babasının çalışkan bir insan olduğunu, bu nedenle elinde oluşan nasırlar nedeniyle eline sık sık kına yaktığını anlatan Kahveci, ameliyatın ardından kritik dönemin atlatılmasıyla aileyi ilk kendisinin ziyaret edeceğini söyledi. “Nakledilen elleri öpeceğim, yüzünü öpeceğim. Kimse babam gibi olamaz, ama biz o kişilerde babamı göreceğiz.” diye konuşan Leyla Kahveci, röportaj sırasında gözyaşlarına hakim olamadı.

Ahmet Kaya'nın damadı Gökay Kahveci de insanların yüzünü güldürmek istediklerini, bu doğrultuda karar verdiklerini söyledi. Organları bağışlamadan önce Müftülük'ten araştırma yaptıklarını belirten Kahveci, ''Allah katında o kadar güzel bir şey yaptık ki'' ifadesini kullandı. Gökay Kahveci, kayınpederini bacak ve kollarının yerine takılan protezler ve yüzünde maskeyle defnettiklerini belirtti.

CİHAN - Fotoğraf: AA

etiketler: ANTALYA, haber, güncel haberler, güncel, Nakil hastaları, uşak, Ahmet Kaya, leyla kahveci, Gökay Kahveci, Akdeniz Üniversitesi,




yakamoz02

Ukrayna’da Birlik ve Özgürlük Günü kutlanıyor

Ukrayna’da iktidar ve muhalefet, Batı Ukrayna Halk Cumhuriyeti (Galiçya, Zakarpatya ve Bukovina) ile Ukrayna Halk Cumhuriyeti’nin 22 Ocak 1919’da birleşmesini kutluyor.

22 Ocak 2012 Pazar - 20:28

Ukrayna’nın 1991 yılında bağımsızlığını elde ettiği günden bu tarafa resmi kutlanan Birlik ve Özgürlük Günü’nde, Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, milli marşın yazarı Taras Şevçenko ve aydın Mihail Gruşevsko’nun anıtlarına çelenk bıraktı.

Resmi kutlama etkinliklerine; Cumhurbaşkanı Yanukoviç, Başbakan Nikolay Azarov, Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı Birinci Yardımcısı İrina Akimova, Ukrayna Milli Güvenlik Sekreteri Raisa Bogatıryova, Kiev Valisi Aleksandr Popov, bakanlar kurulu üyeleri, dini liderler ve sivil toplum kuruluşları katıldı.

Çelenk bırakma saygı duruşu akabinde devlet erkânı Palas Ukrayna’da gerçekleşen kutlama etkinliklerine katıldı.

Palas Ukrayna’daki kutlamalara Ukrayna’nın bağımsızlık tarihinde bu tarafa görev yapan eski cumhurbaşkanları; Leonid Kravçuk, Leonid Kuçma ve Viktor Yuşçenko da katıldı.

Kutlamalar dolayısı ile başkent Kiev’in merkezindeki caddeler trafiğe kapatıldı.

Birlik Günü’nün geçmişte en görkemli 21 Ocak 1990 günü kutlanmıştı. Ülkenin an batısındaki Lviv’den, Kiev ve en doğusundaki Donetsk Bölgesi hattı üzerine dizilen 3 milyon insan el ele tutuşmuş, “canlı zincir” oluşturarak birleşmeyi sembolleştirmişti.

Birlik Günü ülkede iktidar hem de muhalefet tarafından coşkuyla kutlanan bir gün.

Resmi kutlamalar ve anma törenleri Palas Ukrayna’da salonunda yapılırken, muhalefet ise Ayasofya Meydanı’nda sahne kurdu. Ayasofya Meydanı’nda 8 muhalif partinin müşterek düzenlediği etkinliğe havanın karlı soğuk olmasına rağmen 20 bin kişinin katıldığı bildirildi.

CİHAN

etiketler: KİEV, haber, dünya, dünya haberleri, ukrayna, Viktor Yanukoviç, Taras Şevçenko, Mihail Gruşevsko,




yakamoz02

Hırvatistan'da oy kullanma işlemi sona erdi

Hırvatistan'da, ülkenin AB üyeliği için düzenlenen referandumda oy kullanma işlemi tamamlandı.

22 Ocak 2012 Pazar - 20:38

Hırvatistan ve ülke dışında yaşayan Hırvatistan vatandaşlarının ikamet ettiği 52 ülkede, bu sabah yerel saatle 07.00'de açılan 6 bin 749 oy kullanma noktasında, oy verme işlemi saat 19.00'da sona erdi.

Hırvatistan Seçim Kurulu'nun (DIP) resmi internet sitesinde yayımlanan bilgilere göre, ülkede saat 16.00'ya kadar referanduma katılım oranı yüzde 33,79 oldu. Hırvatistan'ın genelinde bugün açılan yaklaşık 6 bin 500 oy kullanma noktasında ise saat 16.00'ya kadar yaklaşık 1 milyon 300 bin seçmenin oy kullandığını belirtildi.

Hırvatistan'ın Saraybosna Büyükelçiliği'nin Bakan Danışmanı Mariyana Mikuliç, yaklaşık 264 bin Hırvat seçmenin yaşadığı Bosna Hersek'te Saraybosna, Mostar, Tuzla ve Banja Luka olmak üzere 4 şehirde açılan toplam 24 oy kullanma noktasında, saat 16.00'ya kadar yaklaşık 4 bin 800 seçmenin oy kullandığını belirtti.

Referandumun ilk gayri resmi sonuçlarının akşam saatlerinde açıklanacağını belirtildi.

1991 yılında eski Yugoslavya'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Hırvatistan, AB ile katılım müzakerelerine 2005 yılında Türkiye ile birlikte başladı.

Hırvatistan, 9 Aralık 2011 tarihinde AB'ye katılım anlaşmasını imzaladı.

Referandumda olumlu oylar yüzde 50'den fazla olursa Hırvatistan'ın 1 Temmuz 2013 tarihinde AB üyesi olması öngörülüyor.

Eski Yugoslavya'dan bağımsız olma konusunda 19 Mayıs 1991 tarihinde yapılan ilk referandumdan sonra, AB'ye katılım konusunda bugün düzenlenen referandum, ülkenin 20 yıllık bağımsızlık tarihinde ikinci halkoylaması.

AA

etiketler: haber, dünya, dünya haberleri, hırvatistan, ab üyeliği, Mariyana Mikuliç, Bosna Hersek, saraybosna,




yakamoz02

Bursaspor’dan hakem kararlarına ültimatom

Bursaspor Yönetim Kurulu'ndan, başta dün akşam Bursa’da oynanan ve 2 - 1 kaybedilen Sivasspor maçında görev yapan hakemler olmak üzere kaybedilen puanlardaki hakem hataları için ültimatom yayınlandı.

22 Ocak 2012 Pazar - 21:10

Yeşil - beyazlı kulüpten yapılan açıklamada, kendi aleyhlerine yapılan hakem hatalarına yönelik yapılan açıklamada, ''Son Bursaspor - Sivasspor müsabakası, hakem kararlarının etkisiyle takımımız aleyhine neticelenmiştir. MHK ve hakemlerimizin daha adil, tarafsız ve emeğe saygılı yönetimler ortaya koymasını talep ediyoruz.” denildi.

Bursaspor Kulübünün resmi internet sitesinde ''Spor kamuoyuna'' başlığıyla yapılan yönetim kurulu imzalı açıklamada, hakemlere verilen ültimatomda şu ifadelere yer verildi:

“Bursaspor kulübü olarak çok uzun süredir hakem yönetimleri ve kararları hakkında her türlü talep ve tenkitleri göğüsleyerek eleştiri yapmadık. Bu yönde beyanatlarımızda olgunluğumuzu muhafaza ederek müsabaka sonuçlarına göre mazeret olarak algılanabilecek beyanat ve davranışlardan istikrarla uzak durmaya çalıştık ki doğrusunu yaptığımıza inanıyoruz.

Ancak son haftalarda bizim kulüp olarak sergilediğimiz duruş ve özen’in , sportmen tutumların aksine, müsabakalarımızda görev alan hakemlerin taraflı tarafsız tüm gözlemcilerin yorumladığı üzere, lehimize açık penaltı gibi pozisyonları göremedikleri, aleyhe çok kolay penaltı, kırmızı ve sarı kartları çıkarabildikleri, nedeni bilinmez biçimde taktir haklarının yüzde 90 oranlarda takımımız aleyhine kullanıldığı, oyuncularımıza yapılan çok sert faullere müsamaha içinde olunduğu, futbolun güzelliklerinin bu tarz başarısız yönetimlerle gölgelendiği, bu nevi kritik kararlarda mağdur tarafın her nedense devamlı suretle takımımız olduğu aşikardır.''

SİVASSPOR MAÇINDA 2 PENALTIMIZ VERİLMEDİ

Son Sivasspor maçında da iki penaltılarının verilmediğine dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi:

“Son Bursaspor-Sivasspor müsabakasında tüm yorumcuların yüzde 100 olarak işaret ettikleri iki adet çok açık penaltı kararı lehimize verilmezken, kalecimizin top kucağında iken kendisine gizli şarj yapan rakip oyucuyu itmesine tereddütsüz penaltı verilmesinde hiçbir şekilde tereddüt edilmemiş, neticede müsabaka tamamen hakem kararlarının etkisiyle takımımız aleyhine mağlubiyetle neticelenmiştir.”

Spor kamuoyu ve Bursaspor taraftarının şike soruşturmasından sonra bu tür saha içi olayları nedeni ile isyan noktasına geldiğine işaret edilen açıklama şöyle devam etti:

“Spor kamuoyumuz ve taraftarlarımız, şike soruşturmaları ve söylentileri ile birlikte saha içinde adil olmayan bu yönetim ve kararların etkisi ile artık isyan noktasındadır. Hakemlerimizin bu nevi standartları ve yönetim anlayışlarının değişmemesi, gelişmemesi halinde futbolda adaletten, haktan ve tarafsızlıktan bahsetmek, futbolun güzelliklerini sahaya yansıtmak çok zor hale gelecektir.”

Hakemlerden her kulübe eşit mesafede durmalarını isteyen Bursaspor yönetimi; “Hakem camiamızdan, müsabakalarda verdikleri kararlarda, birtakım malum kulüplere gösterilen hassasiyetin diğer tüm kulüplerden esirgenmemesini, tüm kulüplerin müsabakalarında adil, tarafsız. cesaretle ve başarılı yönetimler göstermelerini beklemek en doğal hakkımızdır. Yaygın medyanın, büyük maddi güçlerin, hesap ve hesaplaşmaların her türlü gölge ve baskısından uzak, gördüğünü çalan, hak çalmayan, hakka ve emeğe saygılı adil, tarafsız, başarılı hakem ve hakem yönetimlerinin egemen olmasını istemek de bu noktada son derecede masum bir dilek olsa gerekir.'' şeklinde istekte bulundu.

“Bu nedenlerle MHK ve hakemlerimizin herhangi bir saik ve düşünce ile şehir ve renk farkı gözetmeksizin tüm baskı unsurlarını sahaya çıkmadan saha kenarında bırakarak daha adil, tarafsız ve emeğe saygılı yönetimler ortaya koymasını talep ediyoruz.'' denilen açıklama şu ifadelerle sonlandırıldı:

''Bu yolda tüm kişi, kurum ve kuruluşlara bir kez daha çağrı yaptığımızı, ağır ve telafisi imkansız haksızlıklara sebep olan ve buna duyarsız kalan tüm ilgili kişi ve kuruluşların legal her platformda takipçisi olacağımızı kararlılıkla ve üzülerek ifade ediyoruz.

Ülkemiz Futbolunda hakkın, adaletin, tarafsızlığın, uluslararası başarının ve diğer pozitif unsurların egemen olacağı umudu ile kamuyona saygı ile duyururuz.''

CİHAN

etiketler: BURSA, spor, spor haberleri, bursaspor, Bursaspor Yönetim Kurulu, mhk,




yakamoz02

Yoğun kar köylerde yaşamı olumsuz etkiledi

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bir haftadır aralıksız yağan kar, köylerdeki vatandaşları zor durumda bıraktı.

21 Ocak 2012 Cumartesi - 22:40

Yolları kapanan, elektrikleri kesilen köy halkı, hastalarını ise traktörler ve sedye ile taşımak zorunda kaldı.

Ereğli’de şehir merkezi başta olmak üzere köylerde de etkisini gösteren kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi. Şehir merkezinde belediye ekipleri kar temizleme çalışmalarını sürdürürken İl Özel İdaresi ekipleri de köy yollarının açılması için çalışmalarını yoğunlaştırdı.

Yoğun kar yağışı nedeniyle köy yollarının kapanması ve elektrik kesintileri vatandaşlara zor anlar yaşattı. Çoğu köy yolunun ulaşıma kapanması nedeniyle hastalar güçlükle hastanelere götürülerek tedavi ettirildi.

Bazı vatandaşlar kara saplanan traktörü kurtarmak için yoğun çaba harcadı. Köylülerden Sefer Okut (56) yağan 2 metreye yakın kar sonrasında yollarının daha 2 gün önce açıldığını belirtti. Okut, “En çok yolların kapanması bizleri zor durumda bırakıyor. Hastalarımızı hastaneye götüremedik. Akşam hastalanan ve makineye bağlı yaşayan bir yaşlımız Elektriklerin kesilmesiyle ağırlaştı. Gelen ambulans hastayı Zonguldak’a götüremeyeceklerini ve Ereğli Devlet Hastanesi'ne götüreceklerini söylemeleri üzerine özel araç ile hastamızı amele birliğine götürdük.” dedi.

Köylülerden Yaşar Sevr ise köyde suların donmasından dolayı susuzluk çektiklerini dile getirdi. Hüseyin Okut da köylerde düğün nişan ve sünnetlerde kullanılan Midilli atını gezdirirken zor anlar yaşadı.

CİHAN

etiketler: ZONGULDAK, haber, güncel, güncel haberler, Yoğun kar, kar yağışı, Ereğli, Zonguldak ereğli,




yakamoz02

Türkiye'nin konuştuğu nakilden kötü haber!

Akdeniz Üniversitesi'nde aynı anda iki kol ve sağ bacağın nakledildiği Atilla Kavdır'ın vücudu, bacağı reddetti.

22 Ocak 2012 Pazar - 15:21

Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, hastane önünde düzenlediği basın toplantısında, nakillerin ardından her iki hastanın da sağlık durumlarının iyi olduğunu bildirdi.

Kol ve bacak nakli yapılan Atilla Kavdır'da dolaşım sorunu yaşandığını anlatan Prof. Dr. Özkan, ''Bu dokuyla veya damarlarıyla ilgili olabilir. Kollarda şu anda bir sorunumuz yok. Hastaya daha fazla ümit vermemek için bacağını almak zorunda kaldık. Diğer konularda bir sorun yok. Hayatı riske atmamak lazım. Onu feda ettik ama diğer dokular duruyor'' dedi.

Yüz nakli yapılan Uğur Acar'da ise şu anda sorun yaşanmadığını vurgulayan Ömer Özkan, ''Yüz nakli hastamızın şu ana kadar en ufak problemi olmadı'' diye konuştu.

Özkan, her iki hastanın da şu anda uyutulduğunu, cerrahi açıdan sorun olup olmadığının ise 10 gün içinde görüleceğini vurguladı. Hastaların rutin olarak kontrollerinin sürdüğünü belirten Özkan, şöyle konuştu:

''Zor ameliyatlar. Her yerde yapılmamasının nedeni de bu. Kolda da yüzde de problemler olabilir. Özellikle kol hastasında çok korkumuz yok. Eskisine dönmemiz kolay. Ama yüz nakli konusunda eğer önemli bir problem yaşarsak, hakikatten önemli olur. Enfeksiyon problemi olabilir, yüz naklinde herhangi bir problem olursa da vücudunun farklı bölgelerinden doku nakletme gibi bir durumumuz olabilir.''

AA

etiketler: haber, güncel, Akdeniz Üniversitesi, güncel haberleri, Atilla Kavdır, Ömer Özkan, Uğur Acar, organ nakli,




yakamoz02

'Öksürük hastalık habercisi olabilir'

Tek başına bir hastalık olmayan öksürük, çoğunlukla basit bir üşütme belirtisi olmakla birlikte zaman zaman doktora gitmeyi gerektirecek kadar ısrarlı ve ürkütücü olabiliyor.

22 Ocak 2012 Pazar - 12:10

Tek başına bir hastalık olmayan öksürük, çoğunlukla basit bir üşütme belirtisi olmakla birlikte zaman zaman doktora gitmeyi gerektirecek kadar ısrarlı ve ürkütücü olabiliyor. Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi Başhekimi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmail Özcan, nezleyle birlikte olan öksürüğün ıslak veya kuru özellik gösterebileceğini ve bir hafta kadar sürebileceğini söyledi.

Dr. Özcan şunları kaydetti: "Öksürük nezlede genellikle en son kaybolan belirtidir. Ateş, burun akıntısı ve öksürük genellikle gribal bir enfeksiyon bulgusu olsa da, 39 dereceyi aşan ateş ve sıkıntılı solunum zatürre gibi daha ciddi solunum yolu hastalığını da akla getirir. Özellikle yuvaya giden çocuklarda peş peşe gelen soğuk algınlığı, öksürüğün haftalarca sürmesine yol açabilir. Çocuğun öksürüğü bir ayı geçiyorsa astım, alerji, sinüzit gibi durumlar akla gelmelidir. Eğer öksürük iç çeker gibi ise boğmacayı, göğüste ötmeyle birlikte ise astımı çağrıştırabilir.

Özellikle sonbahar-kış mevsiminde yaygınlaşan RSV (Respiratory syncythial virüs) daha büyük çocuklarda nezleye neden olurken, bebeklerde alt solunum yollarını ve akciğerlerin etkileyerek ciddi solunum zorluğuna yol açabilir. İçinde birkaç farklı etkin madde içeren öksürük şuruplarının kontrolsüzce kullanılmasının yanlış olduğunu bilmemiz gerekir. Öksürük refleksinin bu ilaçlarla baskılanmasının, solunum yollarının doğal temizlenme mekanizmasını engelleyerek durumu kötüleştirebileceğini de dikkate almak gerekir."

CİHAN

etiketler: haber, sağlık haberleri, Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi, ismail özcan, öksürük, doktor,




yakamoz02

Yoğun kar yağışı yolları kapattı

Kahramanmaraş'ta dün akşam saatlerinde başlayan kar yağışı yolların kapanmasına sebep oldu.

22 Ocak 2012 Pazar - 09:30

Kahramanmaraş'ta dün akşam saatlerinde başlayan kar yağışı yolların kapanmasına sebep oldu. Trafik ekipleri, araçların akşam saat 21.00 sıralarında Kayseri yolundan geçmesine izin vermedi. Şehirler arası otobüsler ve diğer araçların Adana güzergahını kullanmaları istendi. Karayolları ekipleri, yol açma açma çalışmalarına aralıksız devam ediyor; ancak sürekli kar yağması çalışmaları güçleştiriyor. Kahramanmaraş'ta kar yağışı devam ediyor.

CİHAN

etiketler: karayolları, kar yağışı, türkiye haberleri, kahramanmaraşta kar yağışı,




yakamoz02

Düzce’de ev yandı

Düzce'de saat 12.20 sıralarında meydana gelen yangında bir kullanılamaz hale geldi.

22 Ocak 2012 Pazar - 16:57

Beyciler Mahallesi 1630 Sokak üzerinde bulunan Metin Orhun’a ait evde yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın, ahşap olan evin çatısını sardı. Düzce Belediyesi'ne ait itfaiye ekipleri, yangına müdahale etti. İtfaiyenin müdahalesine rağmen ev tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi. Evi yanan Metin Orhun ve yakınları sinir krizi geçirdi. Metin Orhun ve yakınları, 112 Acil servis ambulansında yapılan müdahale ile sakinleştirildi.

CİHAN

etiketler: DÜZCE, haber, güncel haberler, düzce, Metin Orhun,




yakamoz02

'Puanımız silinse dahi şampiyonluğa oynayacağız'

Fenerbahçe'nin kaptanı Alex de Souza, puan silme olsa dahi şampiyonluğa oynamaya devam edeceklerini söyledi.

21 Ocak 2012 Cumartesi - 22:31

Fenerbahçe'nin Kayserispor'u 4-0 mağlup ettiği karşılaşmanın bitiminde düzenlenen basın toplantısına katılan tecrübeli oyuncu bir gazetecinin "Puan silme olayları konuşuluyor ve Fenerbahçe'nin gelecek yıl Avrupa Kupaları'na gidemeyeceği konuşuluyor" denmesi üzerine Alex, "Kaç puan silinecek" diye sordu. Gazetecilerin "12 puan silinebilir" denmesi üzerine "12 puan silinebilir o zaman belki dördüncü olabiliriz. O halde bile şampiyonluğa oynamaya devam ederiz." diye konuştu.

Alex, Kayserispor karşısında girdikleri pozisyonları değerlendirerek sahadan galibiyetle ayrılmasını bildiklerini ifade etti.

Brezilyalı futbolcu, "Gittiğim her yerde kendime iyi bakıyorum. Takıma yaratacağım katkılar bundan geçiyor. Tecrübelerimle elimden gelenin en iyisin iyapacağım. Gitmediği anda güle güle diyeceğim." diye konuştu.

İLGİLİ HABER:

Fenerbahçe:4 - Kayserispor:0 (Maç özeti)

CİHAN

etiketler: İSTANBUL, haber, spor, spor haberleri, Alex de Souza, fenerbahçe, Kayserispor,




yakamoz02

Bakan Çelik salondakileri ağlattı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in, "Başbakan, derdinizle dertlendiği için sağlığını kaybetti." şeklindeki sözleri partilileri ağlattı.

21 Ocak 2012 Cumartesi - 22:42

Faruk Çelik, Şanlıurfa'daki temaslarına devam ediyor. Bakan bugün de partisinin Viranşehir ve Ceylanpınar ilçe kongrelerine katıldı. Viranşehir'de partililere seslenen Bakan Faruk Çelik, burada Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'e yüklendi. Tarihin kanunla değişmeyeceğine vurgu yapan Çelik, "Kanunla bir şeyler değişiyorsa, ekonomini değiştir." ifadelerini kullandı.

Daha sonra Ceylanpınar ilçe teşkilatı kongresine katılan Bakan Çelik, kürsüde konuşma yaptığı sırada kendisine ulaşmak isteyen vatandaşların korumalar tarafından engellenmesine kızdı. Çelik, "Bırakın vatandaş rahat olsun, sorunlarını anlatsın, biz onları dinlemeye geldik." dedi.

Konuşmasına ara vermeden devam eden Çelik, birçok problemin olduğunu bildiğini ancak bunların çözümü için çaba gösterdiğini söyledi.

Çelik, "Bu millet iş, aş istiyor. Bu memlekette elektrik, yol sorunu olmasın insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşayalım diye. Bizim de derdimiz bu. Başta Başbakan olmak üzere son 10 yılda ortaya koyduğu performansı bütün dünya takdir ediyor. Sağlığını kaybetti bu iş için, hastanelere düştü. Ama bir gerçek ortaya çıktı muhalefet bile panikledi, 'Erdoğan'a aman bir şey olmasın' istiyorlar." dedi.

Bu sırada salonda ağlama sesleri duyuldu. Bazı partililerin gözyaşlarını mendilleriyle sildikleri görüldü. Bakan Çelik de "Dertlenmektir bu." diyerek konuşmasını sürdürdü.

Konuşmasını bitirdikten sonra salondan çıkışı sırasında bir vatandaş Bakan Çelik'e "TİGEM arazilerindeki müteahhitleri kaldırın, aç kalıyoruz, ekmeğimizi yiyorlar." diyerek şikâyette bulundu.

CİHAN

etiketler: ŞANLIURFA, haber, siyaset, siyaset haberleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ceylanpınar,




yakamoz02

Bu Facebook tuzağına dikkat!

Facebook hayatımıza iyiden iyiye girdikçe, Facebook uyanıkları da giriyor... İşte yeni tuzak!

22 Ocak 2012 Pazar - 14:39

Hüseyin Cem Köylü'nün haberi

Facebook kullanıcılarını hedef alan yeni Truva atı, kullanıcının bilgisayarını ele geçiriyor; üstüne para ödenmesini istiyor!

Carberp, tıpkı ataları ZeuS ve SpyEye gibi bilgisayara içinde saklandığı PDF veya Excel dosyalarının açılmasıyla veya drive-by (bilginiz dışında, istemsiz) indirmelerle bulaşıyor. Zararlı, hesap bilgilerinizi, e-posta ve sosyal ağ kimlik bilgilerinizi çalıyor.

Güvenlin firması Trusteer tarafından fark edilen Carberp'in yeni konfigürasyonu Facebook kullanıcılarını hedef alıyor. Önceki zararlı atakları, sahte bir Facebook giriş sayfasına insanları yönlendirip bu şekilde bilgileri ele geçiriyordu. Carberp ise, kullanıcıyı yine sahte bir Facebook sayfasına yönlendiriyor fakat diğerlerinden farklı olarak, bu sayfada kullanıcının hesabının kilitlendiğini söylüyor. Bu sayfada kullanıcıyı rehin alan zararlı, isim, soyad, e-posta, doğum tarihi bilgilerini ve verilen hesaba 25 dolar yatırmalarını istiyor, böylece hesaplarının açılacağını söylüyor.

Trusteer, e-nakit dolandırıcılığının, bazı yönleriyle kredi kartından daha bile kötü olduğunu söylüyor. Çünkü e-nakit herhangi bir finans kurumuna bağlı değil, bu yüzden dolandırıcılık olayında sizden başka kimse sorumlu olmuyor.

Şu ana kadar kaç kişinin bu saldırıdan etkilendiği hakkında kesin bir bilgi yok fakat Trusteer, sosyal ağ kullanıcılarını, özellikle de e-nakit hesabı olanları uyarıyor. Böyle bir zararlının olduğu ve bu şekilde başka saldırıların da olabileceğini, insanların bu durumun farkında olması gerektiğini söylüyor. Trusteer'in CTO'su Amit Klein, "Bu dolandırıcılık tekniği oldukça etkili. Kullanıcı, hesabına erişmeye çalışırken kitlendiğine dair bir mesaj alıyor. Siteye güvenleri tam olduğu için kendilerinden istenen tüm bilgileri veriyorlar" diyor.

Trusteer, Facebook'un 9 aydan beri Koobface solucanından temiz olmasıyla böbürlendiği günün ertesi günü atağı Facebook'a rapor etti ve zararlının örneklerini paylaştı. Klein "Bu olayın, onların "virüssüz" beyanıyla çeliştiğini sanmıyorum. Carberp, bulaştığı bilgisayardaki kullanıcının profilinde veya Facebook ile bağlantılı başka bir sitede değişiklik yapmıyor. Ve kesin olarak bildiğimiz şey, Carberp Facebook üzerinden yayılmıyor" diyerek sözlerini tamamladı.

Context Information Security ise anti-debug ve rootkit tekniği kullandığı için Carberp Trojanı'nın zor fark edildiğinin altını çiziyor ve "Carberp aynı zamanda botnet ağının bir parçası. Virüslü bilgisayarın tüm kontrolünü ele geçiriyor. Karmaşık bulaşma mekanizması ve geniş çaplı etkisi de onu daha çok hedefli saldırı için en önemli aday haline getiriyor" diyor. Context ayrıca, Carberp'in bulaştığı bilgisayarda bir arka kapı açtığını ve dışardan kontrolü ele geçirdiğini; böylece botnet sürücülerinin verilere daha kolay eriştiğini belirtiyor.

CİHAN- Foto: AA

etiketler: facebook, teknoloji haberleri, facebook özellikleri, facebook kullanıcıları, ZeuS ve SpyEye, trusteer,




yakamoz02

Saturday, January 21, 2012

Hidayet'ten yoksun Magic, Lakers'ı 92-80 yendi

Amerikan Ulusal Basketbol Ligi'ne (NBA) dün gece oynanan 11 karşılaşmayla devam edildi.

21 Ocak 2012 Cumartesi - 13:31

Amerikan Ulusal Basketbol Ligi'ne (NBA) dün gece oynanan 11 karşılaşmayla devam edildi.
Amway Center'da Los Angeles Lakers'ı konuk eden Orlando Magic, Türk basketbolcusu Hidayet Türkoğlu'nun sakatlığı nedeniyle oynayamadığı maçta rakibini 92-80 yendi.
Magic'te Dwight Howard 21 sayı 23 ribaunt ile galibiyetin mimarı olurken, Jameer Nelson 17, JJ Redick 15, Ryan Anderson 13 sayıyla oynadı. Magic, bu sonuçla 15 maçta 11'inci galibiyetini almış oldu.
Lakers'da ise karşılaşmayı Kobe Bryant 30 sayı 8 asist, Pau Gasol 13 sayı 10 ribaunt ile tamamladı.
-Cavaliers: 75 - Bulls: 114-
Gecenin bir diğer maçında Cleveland Cavaliers ile Chicago Bulls karşılaştı. Quicken Loans Arena'da oynanan maçta konuk ekip Bulls, rakibini 114-75 yendi ve 17 maçta 14'üncü galibiyetini aldı.
Bulls'da 21 sayı kaydeden Luol Deng takımının en skorer ismi olurken, Carlos Boozer 19 sayı 14 ribaunt, Cj Watson Watson 15 sayı ve 7 asist ile oynadı. Ömer Aşık ise karşılaşmayı 4 sayı, 7 asist ile tamamladı.
Bu sonuçla 14 maçta 8'inci mağlubiyetini alan Cavaliers'de ise Anderson Varejao 14 sayı, Kyrie Irwing 13 sayı ile oynadı.
Gecenin diğer maçlarında şu sonuçlar alındı:
Toronto Raptors: 84 - Portland Trail Blazers: 94
Philadelphia 76ers: 90 - Atlanta Hawks: 76
Washington Wizards: 104 - Denver Nuggets: 108
Boston Celtics: 71 - Phoenix Suns: 79
New York Knicks: 86 - Milwaukee Bucks:100
Detroit Pistons: 81 - Memphis Grizzlies: 98
San Antonio Spurs: 86 - Sacramento Kings: 88
Los Angeles Clippers: 98 - Minnesota Timberwolves: 101
Golden State Warriors: 91 - Indiana Pacers: 94

AA

etiketler: Amerikan Ulusal Basketbol Ligi, NBA, Los Angeles Lakers, Orlando Magic, Türk, Hidayet Türkoğlu,




yakamoz02

Erdoğan'ın Org. Özel'e zırhlı cip tahsis etmedi

Başbakanlık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e zırhlı cip tahsis ettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

21 Ocak 2012 Cumartesi - 13:15

Başbakanlık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'e zırhlı cip tahsis ettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

     Başbakanlık Basın Merkezi'nden konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle:
''Başbakanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı Orgeneral sayın Necdet Özel'e zırhlı cip tahsis ettiği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır.

     Dün bir ulusal gazetede yayımlanan, akabinde haber portallarınca da alıntılandığı gözlenen iddiaya konu edilen zırhlı araç, yurt dışındaki bir misyonumuzun kullanımına tahsis edilmiş olup ilgili misyona gönderilmiş durumdadır.

     Kamuoyuna saygıyla duyurulur.''

AA - Fotoğraf: Cihan

etiketler: Başbakanlık, Başbakan, Recep Tayyip Erdoğan, Orgeneral Necdet Özel, zırhlı cip, Basın Merkezi,




yakamoz02

Paris’in Eyfel’i varsa, Darıca’nın Gönül Birliği Kapısı var

İzmit’in şirin ilçesi Darıca’ya inşa edilen Gönül Birliği Kapısı, kısa sürede şehrin simgesi oldu. Darıca’yı ziyaret edenler, kapının önünde fotoğraf çektirmeden geri dönmüyor.

21 Ocak 2012 Cumartesi - 12:01

İzmit’in şirin ilçesi Darıca’ya inşa edilen Gönül Birliği Kapısı, kısa sürede şehrin simgesi oldu. Darıca’yı ziyaret edenler, kapının önünde fotoğraf çektirmeden geri dönmüyor.

İzmit’in şirin ilçesi Darıca, doğal güzellikleri, yeşil alanları ve hayvanat bahçesinin yanında şimdi bir güzelliğiyle daha anılıyor. Sanat İstanbul imzalı devasa boyutlardaki Gönül Birliği Kapısı, ilçeye gelenleri karşılıyor. Anadolu medeniyetinin son üç büyük devleti olan Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti’ni simgeleyen Gönül Birliği Kapısı, Paris’in Eyfel Kulesi gibi Darıca’da çektirilen hatıra fotoğraflarının ayrılmaz parçası oldu.

KAPI ÜÇ KATLI APARTMAN BOYUNDA

Kapının tepe noktasında duran yıldız, hilaller ve süslemelerin her birinin bir karşılığı var. Kapının kündekari süslemeleri Selçuklu Devleti’nden günümüze kalan en kıymetli süsleme sanatlarından biri...  Kapıda kullanılan hilallerin içerisindeki bu süsleme sanatının ana parçası olan ve Selçuklu Devleti’nin mimari sembolü olarak bilinen 8 köşeli stilize yıldız, sayısal olarak ‘merhamet, şefkat, sabır, doğruluk, sır tutmak, sadakat, tevazu, cömertlik ve şükür’den oluşan sekiz erdemi temsil ediyor. Hilaller ise üç kıtaya yayılan ve dünyanın önemli bir bölümüne hükmeden Osmanlı İmparatorluğu’nun gücünün bir ifadesi. Kapı süslemesinde en tepede kullanılan yıldız ise Cumhuriyet’in ve dolayısıyla bir arada yaşamanın sembolü. Yıldızın en tepede konumlanması Cumhuriyet’in bina edildiği medeniyet birikiminin temellerinin sağlamlığına ve iki köklü medeniyetin birikimlerinin üzerinde yükselmesine işaret ediyor.

SELÇUKLU, OSMANLI VE CUMHURİYET

Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak’ın “Hizmet gönül işidir” anlayışıyla hayata geçirdiği projelerden biri olan Darıca girişindeki Gönül Birliği Kapısı devasa boyutlarıyla görenleri şaşırtıyor. Sanat İstanbul tarafından projelendirilen ve uygulanan bu şehir kapısında kullanılan figürlerin her birinin özel bir anlamı var. Anadolu’da kurulan Türkiye’nin de içinde olduğu son üç büyük devletten izler taşıyan kapı, adeta Darıca’nın Doğu’nun Batı’ya açılan kapısı olduğunu haykırıyor. Darıca’nın medeniyet birikimimizdeki yerinin önemli olduğunu ifade eden Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabaccak “Gönül Birliği Kapısı bu yönüyle, hem Anadolu medeniyetinin dünyaya açılmasını, hem de dünyanın Anadolu’yla Darıca üzerinden tanışmasına işaret ediyor.” dedi. 

etiketler: Paris, Eyfel, darıca, Gönül Birliği Kapısı, Eyfel Kulesi, Darıca Belediye Başkanı, Şükrü Karabacak,




yakamoz02

Çocuklarda ''beta'' mikrobu öldürücü olabilir

Özellikle kış aylarında sıkça görülen ''beta'' mikrobunun yol açtığı bademcik iltihabının tedavi edilmediğinde kalp yetmezliğine bağlı ölümlere yol açabildiği bildirildi.

21 Ocak 2012 Cumartesi - 11:08

Özellikle kış aylarında sıkça görülen ''beta'' mikrobunun yol açtığı bademcik iltihabının, ayak bileği ve dizde şişliğe neden olduğu, kalp romatizmasının habercisi olan bu rahatsızlığın tedavi edilmediğinde kalp yetmezliğine bağlı ölümlere yol açabildiği bildirildi.

     Selçuk Üniversitesi (SÜ) Selçuklu Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Oran, boğazda iltihaplanma ve enfeksiyon yapan ''beta'' mikrobunun çocuklarda özellikle kış aylarında sıkça görüldüğünü belirtti.
Beta mikrobunun halk arasında bilindiğini ifade eden Oran, ''Beta mikrobu daha çok kış aylarında çocukları hasta ediyor. Ancak yazın da görülebiliyor. Boğazda bademcik iltihabı yapan bu mikrop, daha sonra eklemlerde şişliğe yol açıyor'' dedi.
Akut eklem romatizması denilen ve çocukluk yaşı romatizmalarından olan bu rahatsızlığın, 20'li yaşlarda görülme sıklığının gittikçe azaldığını dile getiren Oran, bu nedenle çocuk yaşta bu rahatsızlığa karşı önlem alınması gerektiğini vurguladı.

     Basit bir ayak şişliği, çarpıntı, nefes darlığı ve çabuk yorulma şikayetleri ile kendini gösteren hastalığa karşı anne ve babaların dikkatli olması çağrısında bulunan Oran, şunları kaydetti:
''Ayağın top oynarken şiştiği düşünülüyor veya büyüme ağrısı zannediliyor. Çocuk akşama kadar koşup oynuyor, akşam gelince 'ayağım ağrıdı' diyor, veliler buna pek aldırış etmiyor. En kötüsü de ağrı kesici veriyorlar. Bu da hastalığı örtbas ediyor. Halbuki altta yatan gerçek hastalık, kalp romatizması. Şişlik, 1-2 hafta içinde kalp hastalığına dönüşüyor. Kalp kapakçıkları bozuluyor. Özellikle iki büyük kapakçık çok ciddi hasar görüyor. Çok basit tedavisi olan bu hastalık anne ve babanın ihmali, çocuğun yanıltması veya sağlık kuruluşlarına gitmeme nedeniyle çocukta ilerleyen yıllarda ölümle sonuçlanabilecek kalp hastalığına dönüşebiliyor. Ufak tefek ağrılarda 'ağrı kesici vereyim bir şeyin kalmaz' denmemeli. Sonra kalp hastalığı olan çocukların sayısı hızla artıyor.''

     Oran, yaklaşık 5-6 bin çocuğun Türkiye'de kalp kapak problemi nedeniyle ameliyat sırası beklediğini dile getirerek, ''Kapak değiştirmek çok ciddi açık kalp ameliyatı ile oluyor. Dolayısıyla hastalık bu aşamaya varmadan tedavi edilmeli. Çocuklarımızın dizi, ayak bileği şiştiği zaman hemen sağlık kuruluşlarına başvurmalıyız'' diye konuştu.

     Geç kalınması durumunda kalp kapakçıklarının ciddi oranda zarar göreceğini ve erken yaşta kalp yetmezliğinin ortaya çıkabileceğini dile getiren Oran, çocukların kalp rahatsızlığı nedeniyle erken yaşta kaybedilebileceğini söyledi.

AA

etiketler: mikrop, beta, ayak şişliği, çarpıntı, nefes darlığı, hastalık, Prof Dr Bülent Oran, türkiye, problem, çocuk,




yakamoz02

İstanbul'da 20 saatlik su kesintisi

İstanbul'un Bakırköy, Bahçelievler ve Güngören ilçelerinin bazı semtlerine 24 Ocak'ta 20 saat süreyle su verilemeyecek.

21 Ocak 2012 Cumartesi - 12:48

İstanbul'un Bakırköy, Bahçelievler ve Güngören ilçelerinin bazı semtlerine 24 Ocak'ta 20 saat süreyle su verilemeyecek.

     İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresinden (İSKİ) yapılan açıklamaya göre, Zeytinburnu-Bahçelievler isale hattının Çırpıcı mevkinde bakım ve onarım çalışması yapılacak.

     Bu nedenle 24 Ocak Salı günü saat 09.00'dan 25 Ocak Çarşamba günü saat 05.00'e kadar Bahçelievler'in Bahçelievler Mahallesi ve civarı, Güngören'in Abdurrahman Nafiz Gürman ve Mehmet Nezih Özmen mahalleleri, Bakırköy'ün Kartaltepe, Osmaniye, Cevizlik, Zeytinlik, Sakız Ağacı, Yenimahalle ve Ataköy mahalleleri su alamayacak.

AA

etiketler: istanbulda su kesintisi, Bakırköy, Bahçelievler, Güngören, iski, Zeytinburnu,




yakamoz02

Jandarma, gizli tanık avına çıkmış!

Eski Tunceli İl Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu'nun 3 Şubat 1994'te lojmanında ölü bulunmasının ardından 18 yıl geçti, fakat şüpheler hâlâ giderilemedi.

21 Ocak 2012 Cumartesi - 07:53

Emre Soncan'ın haberi

Eski Tunceli İl Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu'nun 3 Şubat 1994'te lojmanında ölü bulunmasının üzerinden 18 yıl geçti.

Babasının faili meçhul cinayete kurban gittiğini düşünen ve yıllardır hukukî mücadele yürüten Gökhan Çillioğlu'nun ise başına gelmedik kalmadı. Edinilen bilgilere göre, Jandarma İstihbarat, telefonlarını dinlemeye aldı. Uyuşturucu kaçakçılarıyla ilgili bir operasyon kapsamında 35 kişilik grubu dinleyen Jandarma, Gökhan Çillioğlu'nun, kardeşi Tayfun'un üzerine kayıtlı hattı da listeye dahil etti. İllegal dinlemenin, olayı aydınlatacak gizli tanıkları deşifre etme amaçlı olduğu ileri sürülüyor.

Eski Tunceli İl Jandarma Alay Komutanı Albay Kazım Çillioğlu'nun 3 Şubat 1994'te lojmanında ölü bulunmasının ardından 18 yıl geçti, fakat şüpheler hâlâ giderilemedi. Babasının faili meçhul bir cinayete kurban gittiğini düşünen oğul Gökhan Çillioğlu, yıllardır hukuki mücadele yürütüyor. Bu amaçla çalmadığı kapı kalmadı. Albay Çillioğlu'nun ölümüyle ilgili soruşturma hâlâ devam ederken, Zaman çarpıcı bir bilgiye ulaştı. Buna göre Jandarma İstihbarat, uyuşturucu kaçakçılarıyla ilgili bir operasyon kapsamında yaklaşık 35 kişilik grubu dinlemeye başladı. Gökhan Çillioğlu'nun, kardeşi Tayfun Çillioğlu üzerine kayıtlı hattı da illegal yollarla uyuşturucu kaçakçıları listesine dahil edilerek dinlemeye alındı.

Oğul Çillioğlu'nun, babasının şüpheli ölümü hakkında başlattığı hukuki mücadele sebebiyle uyuşturucu operasyonu kapsamına alındığı ve telefonunun da bu çerçevede dinlenildiği iddia ediliyor. Kanun dışı yöntemlerle, illegal dinleme yapılmasının sebebinin, olayı aydınlatacak gizli tanıkları deşifre etme amaçlı olduğu ileri sürülüyor. Daha önce Taraf Gazetesi muhabiri Mehmet Baransu'nun telefonları da aynı yöntemle dinlenmişti. Baransu'yu sahte belge düzenleyerek PKK'lı diye dinledikleri iddiasıyla yargılanan Van Jandarma Komutanlığı'nda görevli 4 askere 5 yıl 10 ay hapis cezası verilirken, 1 asker ile 1 PKK itirafçısı 2 yıl 6'şar ay hapse mahkûm edilmişti.

Merhum Albay Çillioğlu'nun oğlu Gökhan Çillioğlu, 2010 yılı sonunda savcılığa başvurarak babasının suikast sonucu öldüğünü ileri sürmüş ve soruşturmanın yeniden açılmasını talep etmişti. Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürütürken lojmanında ölü bulunduktan sonra dış otopsisi yapılarak 'intihar ettiği' sonucuna varılan Kazım Çillioğlu ile ilgili soruşturma dosyası, bu müracaat üzerine yeniden açılmıştı. Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, olayın yaşandığı tarihte Tunceli valisi olan Atıl Üzülgen ile birlikte dönemin cumhuriyet savcısı, kurmay başkanı, jandarma bölük komutanı, Çillioğlu'nun korumaları ve MİT görevlilerinin de aralarında yer aldığı birçok ismin ifadelerine başvurulmuştu.

Zaman gazetesi

etiketler: Tunceli, İl, Jandarma, Alay, komutan, Kazım Çillioğlu, Emre Soncan, Gökhan Çillioğlu,




yakamoz02

18 yaşın altındaki hükümlü ve tutuklulara müjde

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 18 yaşın altındaki hükümlü ve tutuklular için zaman zaman aileleri ile birlikte kalabilecekleri apart şeklinde özel mekanlar düşündüklerini bildirdi.

21 Ocak 2012 Cumartesi - 10:05

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 18 yaşın altındaki hükümlü ve tutuklular için zaman zaman aileleri ile birlikte kalabilecekleri apart şeklinde özel mekanlar düşündüklerini bildirdi.

     Malatya'da yayın yapan yerel televizyonların ortak canlı yayınına katılan Bakan Ergin, haber müdürlerinin sorularını yanıtladı.
Malatya, Diyarbakır ve Elazığ bandında bir bölgede olmak üzere 18 yaşın altındaki hükümlü ve tutuklular için zaman zaman aileleri ile birlikte kalabilecekleri apart şeklinde özel mekanlar düşündüklerini anlatan Bakan Ergin, ''Çocuk hükümlü ya da tutuklular, belli periyotlarla aileleri ile aynı mekanda kalsınlar, rehabilite olsunlar. Bu çocukların zaman zaman bir arada olabilmesinin getireceği pozitif bir tamir süreci olacağı düşüncesi ile o tip çalışmalarımız var'' dedi.

     Bu yönde dünyadan iyi uygulama örneklerini tespit ettiklerini ifade eden Bakan Ergin, ''Yakın bir gelecekte inşallah Türkiye'de çok önemli reaksiyon oluşturacak pozitif anlamda birtakım çalışmalarımız var. Şimdi açıklamayacağım. Ama cezaevlerinde, infaz rejimini, infaz hukukunu yenilemek ve modern, çağdaş dünya ile aynı noktaya getirme noktasında çalışmalarımız var'' diye konuştu.

     Tutuklu ve hükümlülerin birinci derece yakınları ölümcül bir hastalık geçirirse bu kişilerin yakınlarıyla ''helalleşme'' imkanı olsun diye çalışmalar yaptıklarına da değinen Bakan Ergin, ''Kanun teklifi parlamentoda Adalet Komisyonu'ndan geçti. Önümüzdeki hafta inşallah Meclis Genel Kurulu'nda görüşülüp kabul edilecek. Bu ceza evlerindeki 130 bin kişinin istifade edeceği bir düzenleme'' ifadesini kullandı.
     -''Aflar çok fayda getiren uygulamalar değil''-
Afla ilgili bir soru üzerine Bakan Ergin, ''Cin şişeden çıktıktan sonra tekrar şişeye girmiyor. Onun için ülkede en çok yıprattığımız kavramlardan bir tanesidir af. Affın farklı boyutları var. Devlet kendisine karşı işlenmiş fiilleri affetme yetkisine sahip olabilir. Ama bir başkasına yapılmış bir haksızlığı, yanlışı affetme yetkisi bende değil ki. Bu açıdan baktığımızda problemli bir alandır. Bu aflar çok fayda getiren uygulamalar değil. Siyasal suçlar için dahi şu aşamada hiçbir şekilde bir af düşüncesi, tartışması söz konusu değil. Öyle bir tartışmanın içerisine girmiyoruz bile'' dedi.

     Hrant Dink cinayeti davası ile ilgili soru üzerine Bakan Ergin, son sözü söyleyecek olanın Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğunu kaydetti.

     ''Yargıtay Başsavcılığının N.Ç. hakkındaki karara itiraz etmediği'' belirtilerek bu yönde yöneltilen soru üzerine de Bakan Ergin, algıların olguların önüne geçtiğini belirtti.

     Ergin, ''N.Ç. davasında Yargıtay'a yapılan acımasız bir linç kampanyası. O davada 27 civarında sanık var. Yargıtay sadece 4'ünün cezasını onayladı. Onun dışında kalan 3'ü zaman aşımı. 20'si ile ilgili Yargıtay, 'bunlara verilen cezalar yetersiz' dedi. 'Daha ağır ceza verilmesi gerekir' deyip 20 kişinin cezasını bozdu'' dedi.

AA

etiketler: Adalet Bakanı, Sadullah Ergin, tutuklu, hükümlü, Çocuk hükümlü, çocuk hükümlü, Hrant Dink cinayeti, dava,




yakamoz02

Tüyleri diken diken eden itiraf!

PKK’lı oldukları gerekçesiyle öldürülüp, alelacele defnedilen köylülerin cesetleri 19 yıl sonra gün yüzüne çıkartıldı. Olayın tanığı çarpıcı itiraflarda bulundu.

21 Ocak 2012 Cumartesi - 08:53

Serbest Özden'in haberi

PKK’lı oldukları gerekçesiyle öldürülüp, alelacele defnedilen köylülerin cesetleri 19 yıl sonra gün yüzüne çıkartıldı. Olaydan sağ kurtulan Ahmet Güler katliam günü yaşadıklarını BUGÜN’e anlattı.

Faili meçhul kazıları şimdi de Şırnak'ın Güçlükonak ilçesi Özbaşağaolu köyüne sıçradı. 1993'te PKK'ya yardım ettiği iddiasıyla askerlerce gözaltına alınan ve daha sonra ölüleri bulunarak, alelacele defnedilen 5 kişiden üçünün cesetlerine ulaşıldı. Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen faili meçhul soruşturması kapsamında açılan mezarlardan çıkan cesetlerin kimlikleri çürümeden kalan elbise parçalarından teşhis edildi. Adli Tıp'pa gönderilmek üzere alınan kemikler, DNA testinden sonra ailelerine teslim edilecek.  

KUYUYA ATIP TARADILAR

Olaydan sağ kurtulmayı başaran Ahmet Güler BUGÜN'e konuştu. Batman'da yaşayan Güler, dünkü kazı için Şırnak'a giderek ailelerle birlikte bulundu. O gün yaşadıklarını ise şöyle anlattı: "İki arkadaşımızı köyde öldürdüler, sonra asker ve korucular benle birlikte 4 köylüyü dağlık alana götürdü. 'PKK'lılara yardım ettiniz, bunu kabul edin' dediler. Köylü olduğumuzu ve toprakla uğraşmaktan başka kimseye yardım etmediğimizi söyledik. Kabul edin ya da sizi öldüreceğimiz demelerine rağmen reddettik ve hepimizi bir kuyunun içerisine attılar. Ben otururken selih sesleriyle birlikte arkadaşlarım üzerime düşmeye başladı. Bağırış çağırış ortasında bir de bomba attılar. Kendime geldiğimde koşarak köye gidip olanları anlattım."

ŞİKAYETE RAĞMEN İŞLEM YAPILMAMIŞ

Olaydan yaralı olarak kurtulmayı başaran Güler, vücudundan sayısız mermi çıkartıldığını, ancak hala sırt bölgesinde mermi çekirdeği olduğunu söyledi. 24 gün hastanede tedavi gördüğünü belirten Güler, sol kolunun sakat kaldığını, hala vücudunu tam anlamıyla kullanamadığını aktardı. Olay sonrası verdiği ifadede olayı olduğu gibi anlatmasına rağmen herhangi bir adli işlem yapılmadığından yakınan 7 çocuk sahibi Güler, "Köyü boşaltıp kaçtık. Ama çok zor günlerdi. Hala çalışamıyorum. Geç de olsa adaletin yerine gelmesini istiyorum" dedi.

Savcılığın talimatıyla Şırnak'ın Güçlükonak ilçesi Özbaşağaoğlu köyü yakınlarındaki Yağızoymak Jandarma Taburu yakınında yapılan kazıda, elbiseleriyle gömülmüş Sait Şen, Beşir Başkök ve Ahmet Güler'e ait olduğu belirtilen kemikler bulundu. Ömer Çetin ve aynı isme sahip Ahmet Güler adlı bir diğer köylü için önümüzdeki günlerde kazı yapılacak. 33 yaşındaki kardeşi Ömer Çetin'i o günden sonra bir daha göremeyen Hacı Ahmet Çetin, kazıda şahit olduklarını "Bazı kemiklerin üzerinde elbise vardı. Bir tanesi de çuvala konulup gömülmüş. Sait Şen'in eşi şalvarı görünce sevinçten ağlamaya başladı. Kolundan tuttuk. Bayılacaktı. Beşir Başkök ilk önce çıktı. Orada kemikleri birleştirdiler. Tam iskelet gibi oldu. Bazı parçalar yoktu ama vücutları ortaya çıktı. Toplanan kemikler çuvala konuldu. Kar yağıyordu. Kardeşim evli ve bir kızı vardı. Olay sonrası ailesi de dağıldı ve eşi evlendi başka bir yuva kurdu" sözleriyle aktardı.

KEMİKLERDE MERMİ İZİ VARDI

Kazılara nezaret eden Avukat Rıdvan Dalmış, sabah 10 sıralarında kazma ve küreklerle kazıya başlandığını söyledi. Kemiklerin üzerinde bir taş kütlesi olduğunu belirten Dalmış şunları söyledi: "Elbiseler çok fazla zarar görmemişti. Yakınları bu bez parçalarından tanıdı. Kemiklerde kurşun izleri belirgin şekilde görülüyordu. Ayrıca bazılarının kolu, bazılarının bacağına ait kemik parçaları yoktu. Aileler dönemin Bulmuşlar Taburu'nda görevli askerleri suçluyor. Kalan iki kişiye ulaşmak için ise o bölgeye güvenlik nedeniyle girilemediği için keşif şartlarının oluşması bekleniyor. Bu nedenle bu kazılar önümüzdeki günlere ertelendi. Bu aşamadan sonra Adli Tıp, hem kimlik tespiti yapacak. Hem de kesin ölüm nedenlerini kemiklerden belirlemeye çalışacak."

CESEDİN KORUNMASI TOPRAĞIN YAPISINA BAĞLI

İstanbul Adli Tıp Kurumu eski müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, toprak altındaki insan bedeni ve eşyalarının korunmasının tamamen toprağın yapısına bağlı olduğuna dikkat çekti. Hiçbir cesedin gömülmeden önceki halinin muhafaza edilemediğini vurgulayan Atasoy, mutlaka bir değişim olduğunu belirterek, "Toprakta ne kadar asit veya alkali var, ıslak mı kuru mu? Bunlar çok önemli. Tamamen yok olabilir ya da mumyalaşarak kalabilir. Ayrıca ne zaman gömüldüğüne yönelik bilgiye net olarak ulaşılamaz. Ancak ortalama bir zaman verilebilir" dedi. Kepçeyle yapılan aramaları da eleştiren Atasoy, sözlerine şöyle devam etti: "Bu çok ciddi bir hata. Bir arkeolojik kazı şeklinde çıkarılması lazım. Aksi halde deliller kaybolur. Yanlış verilere ulaşmasına sebebiyet verebilir. Mesela cesedin bulunduğu seviyedeki kalıntılar, o zamanın yaz mı kış mı olduğunu bile bize anlatabilir. Siz buna kepçeyle girişirseniz toprağın bütün katmanlarını karıştırmış olursunuz ve deliller ortadan kalkar."

Bugün gazetesi

etiketler: haber, serbest özden, şırnak, faili meçhul cinayet, Güçlükonak, Özbaşağaolu, Ahmet Güler, katliam,




yakamoz02

Friday, January 20, 2012

'Her ebeveyn yavrusunun kölesidir'

Allah, canavarları, yavrularına hizmetkâr etmiştir. Hiçbir kurt yavrusunu yememiştir. Hiçbir yılan yavrusunu zehirlememiştir. Aslanlar yavrularına köledir. Cinsi ne olursa olsun, ebeveyn yavrusunun kölesidir.

07 Ocak 2012 Cumartesi - 22:38

Hekimoğlu İsmail'in yazısı

Çocuğumla anlaşamıyorum!..

Çocuğumla anlaşamıyorum, diyor anne-baba... Çocukla anlaşma yapılamaz. Çünkü o henüz olgunlaşmamış, iradesi yok denecek kadar azdır. Hayatı beslenmek ve eğlenmekten ibarettir. Anne-babanın karşısında muhatap yok, Allah'ın emaneti bir çocuk var. Çocuklarından şikâyet edenler, acaba o çocuğa milyonlarca lira verilse onu verirler mi? O kadar da kıymetli...

Anne-baba çocuğuyla anlaşmak istiyorsa evvela şu gerçeği kabul edecek. Ebeveyn, çocuğunun hizmetkârıdır. Yani "ben bu çocuğa şöyle baktım, o da bana şöyle davranmalı" diyemeyiz. Böyle bir şey yok. Allah, canavarları, yavrularına hizmetkâr etmiştir. Hiçbir kurt yavrusunu yememiştir. Hiçbir yılan yavrusunu zehirlememiştir. Aslanlar yavrularına köledir. Cinsi ne olursa olsun, ebeveyn yavrusunun kölesidir. Mesela anne kuş, yuvasını yapar, yumurtayı oraya bırakır. Yavru kuş yumurtan çıkınca o kadar cılızdır ki bazen yuvada ayağa kalkamaz. Anne kuş dünyayı dolaşır, yediği gıdaları kursağında getirir, yavrusunun ağzına döker. Belki kendisi açtır amma uçarak gezerek, yorularak bazı tehlikelerle karşı karşıya kalarak bulduğu gıdaları, getirir yavrusuna verir. İşte ebeveyn budur. Yani adetullah budur...

Belki kendi üzerine giyecek elbisesi yoktur. Amma evladına kıyafet alacak. Belki kendisi cahildir amma yavrusuna tahsil yaptırmaya uğraşacak. Bir arkadaş çocuğunun kolundan tutmuş, "Ben süründüm, sen sürünmeyeceksin!" diyor. Çocuğu tartaklıyor. Çocuk ağladıkça babası bağırıyor: "Ben süründüm, sen sürünmeyeceksin!" O arkadaş ırgattı. Çok zor şartlarda para kazanıyordu. Çocuğunun kendisinden üstün olmasını istiyor, başka da bir isteği yok. Çocuk bu sırrı anlamıyor, anne-baba anlatmaya uğraşıyor. Çocuğun kölesi, gelecekteki, belki yirmi sene sonraki felaketten çocuğunu korumaya uğraşıyor.

Beykoz kundura fabrikasının ayakkabısını giyerdim, ucuzluktan aldığım elbiseyle gezerdim, sade bir evde otururdum. Belki daha iyisini yapacak imkânlarım vardı fakat çoluk çocuğuma olduğumdan daha zengin görüntüsü hissettirmedim.

Elbette ki anne-babanın çocukları üzerinde otoritesi olmalı. Otoriteyi sağlamak için önce anne-baba susabildikleri kadar susmalı, sabretmeli. İkincisi de hakkaniyetli iş yapmalıdır. Evde bir hukuk olmalı. Çocuk, "Ben ne yaptım ki bu cezayı aldım?" sorusunun cevabını kendi içinde bulmalıdır. Bu çocuğa ağır gelmez. Alimler, "Çocuklarda haya, korkudan daha iyidir; zira haya akıllılığı, korku pısırıklığı gösterir." demişlerdir.

Bugünkü eğitim çocuğa pek bir şey katmıyor. Bu sebepten anne-babaya çok iş düşüyor. Zaten okullarda eğitim yok, öğretim var. Öğretmen çocuğa namaz kılmayı anlatıyor, camiye götüremiyor. İman olmazsa, insanın hayatını zevkleri ve menfaatleri yönetir. Kazanır, harcar, çalar oynar ve hayatı biter. İman olmayınca insan haram dairede yaşamayı beğenir. Çok iyi bir hayat yaşıyorum, der, çok iyi bir hayat yaşadığını zanneder. Sonra ummadığı bir anda ölüm gelir. Amel defteri açılır, hiç sevap yok. Zaten haram dairede yaşayan, dünyasını da cehennem eder. İslami şuurun olmadığı yerde çocuk kavak ağacı gibi büyür. Çocuk nefs-i emmare ile dünyaya gelir, hakla batılı ayıramaz. Ebeveyni de aynı şekilde yaşıyorsa, ismi Müslüman, hayatı başka türlü bir insan yetişiyor demektir...

Zaman gazetesi

etiketler: haber, haber yorum, ebeveyn, Hekimoğlu İsmail, canavar, yavru, kurt, aslan, yılan, anne, baba, çocuk,



Capturetr
yakamoz01 friend

Cim Bom'dan muhteşem geri dönüş

Spor Toto Süper Lig'in 19. haftasıda Samsunspor, Galatasaray maçını, Galatasaray 4-2 kazandı.

07 Ocak 2012 Cumartesi - 19:50

Stat: Samsun 19 Mayıs
Hakemler: Özgür Yankaya, İsmail Şencan, Mehmet Cem Hanoğlu
Samsunspor: Ertuğrul, Adem, Kemal, Akaki, Yenal, Murat Ceylan, Fink, Murat Yıldırım, Hakan, Ekigho, Zenke
Galatasaray: Muslera, Sabri, Ujfalusi, Semih, Hakan Balta, Melo, Selçuk, Engin, Emre, Milan Baros, Elmander

Spor Toto Süper Lig'in 19. hafta maçında Galatasaray, Ekigho'nun 22 ve 32. dakikalarda attığı gollerle 2 - 0 geriye düştüğü maçta, 50. dakikada Semih, 69. dakikada Selçuk, 78. dakikada Milan Baros ve 84. dakikada Sercan Yıldırım'ın golleriyle sahadan 4 - 2 galip ayrıldı.

İLK YARI

Spor Toto Süper Lig'de Samsunspor ile Galatasaray arasındaki karşılaşmanın ilk yarısı, ev sahibi takımın 2-0 üstünlüğüyle sona erdi.
4. dakikada Yenal'ın defansın arkasına gönderdiği topu önünde bulan Ekigho, müsait pozisyonda meşin yuvarlağa dokunamayınca takımını mutlak bir golden etti.
6. dakikada Selçuk'un soldan ortasında Engin, topu Baros'a indirdi. Bu futbolcunun altıpas içindeki şutunda meşin yuvarlak, üstten auta çıktı.
8. dakikada Zenke'nin yaklaşık 30 metreden sert şutunda top, üstten auta gitti.
15. dakikada Emre, defansın hatasında ceza sahası içinde topla buluştu. Bu futbolcunun plase vuruşunda meşin yuvarlak, auta çıktı.
22. dakikada Ekigho, Zenke'nin ara pasında buluştuğu topla kaleci Muslera'yı da çalımladıktan sonra meşin yuvarlağı boş kaleye göndererek takımını öne geçiren golü attı: 1-0.
32. dakikada sağdan yapılan ortadan gelen ve Sabri'nin kafasından seken top, Ehigho'nun önünde kaldı. Bu futbolcu Semih'i çalımladıktan sonra meşin yuvarlağı Muslera'nın solundan filelere göndererek hem kendisinin, hem de takımının 2'nci golünü kaydetti: 2-0.
42. dakikada Galatasaray'ın geliştirdiği atakta Emre'nin attığı sert şutta top, yandan auta gitti.
44. dakikada Elmander, ceza sahası çizgisinin üzerinden vurduğu top, üstten auta çıktı.
Karşılaşmanın ilk yarısı, ev sahibi takımın 2-0 üstünlüğüyle tamamlandı.

İKİNCİ YARI

47. dakika Galatasaray ikinci yarıya oyuncu değişikliği yaparak başladı; Çıkan oyuncu 55 numarayla Sabri Giren oyuncu 11 numarayla Riera

49. dakika Samsunspor'da kaleci Ertuğrul hakeme itiraz ettiği için Sarı Kart gördü.

50. dakika Galatasaray savunmada Adem'in kendi kalesine attığı gol ile durumu 2-1 yapıyor.

54. dakika Galatasaray'da Melo rakibi Ehiosun'a yaptığı müdahele sonucunda Sarı Kart gördü.

61. dakika Samsunspor atağında Adem sağ kanattan ceza sahası içine uzun oynadı ama savunma topu uzaklaştırdı.

65. dakika Galatasaray'da Selçuk İnan sol kanattan korner kullandı, ceza sahası içine ortasını yaptı ama savunmada Kemal topu uzaklaştırdı.

70. dakika Galatasaray Selçuk İnan'ın attığı gol ile durumu 2-2 yapıyor.

72. dakika Samsunspor'da Oyuncu Değişikliği; Çıkan oyuncu 5 numarayla Fink Giren oyuncu 23 numarayla Alvaro Jose Dominguez

77. dakika Galatasaray Baros'un attığı gol ile 3-2 öne geçiyor.

82. dakika Galatasaray Sercan'ın attığı gol ile durumu 4-2 yapıyor.

85. dakika Samsunspor atağında Serdar Özkan sol kanattan ceza sahası içine orta yapmak istedi ama savunma topu uzaklaştırdı.

89. dakika Samsunspor'da Serdar Özkan ofsayt pozisyonunda kaldı.

Karşılamayı Galatasaray 4-2 kazandı.

CİHAN - AA

etiketler: İSTANBUL, haber, spor, spor haberleri, Özgür Yankaya, İsmail Şencan, Mehmet Cem Hanoğlu, Akaki, Yenal, Murat Ceylan, Fink, Murat Yıldırım, Hakan, Ekigho, Zenke, Samsunspor, Galatasaray,



Capturetr
yakamoz01 friend

Fenerbahçe'de Alex takımdaki yerini aldı

Fenerbahçe, Süper Lig’de Kayserispor oynayacağı maçın hazırlıklarını, akşam saatlerinde Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’nde yaptığı antrenmanla tamamladı.

20 Ocak 2012 Cuma - 22:46

Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig’in 21. haftasında Kayserispor ile Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynayacağı maçın hazırlıklarını, akşam saatlerinde Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’nde yaptığı antrenmanla tamamladı. Bir süredir sakatlığı nedeniyle takımdan ayrı tedavi ve çalışmalarını sürdüren Alex de Souza, takımdaki yerini aldı.

Sportif Direktör ve Teknik Sorumlu Aykut Kocaman yönetiminde saat 17.00’de başlayan ve 1 saat 15 dakika süren antrenman, basına kapalı gerçekleştirildi.

Koşu ve ısınma hareketleriyle başlayan antrenman, 3 grup halinde yapılan 5’e 2 top kapma ve pas çalışmasının ardından taktiksel ve bireysel çalışmalarla tamamlandı.

KAPTAN ALEX TAKIMLA ÇALIŞTI

Bu arada Profesyonel Futbol Takımının Kaptanı Alex de Souza takımla birlikte çalışmalara başladı. Bir süredir sakatlığı nedeniyle takımdan ayrı çalışmalarını sürdüren Alex de Souza takımdaki yerini aldı. Kaptan çalışmaların tamamında takımla birlikte yer aldı.

Sezer Öztürk, Selçuk Şahin ve Semih Şentürk tedavi ve çalışmalarını içeride sürdürürken, Serdar Kesimal ise bireysel oyuncu antrenörü Dolu Arslan ile birlikte sahada yaptığı çalışmalarla antrenmanı tamamladı. Afrika Uluslar Kupası maçları için Senegal Milli Takımı’na giden Issiar Dia ise çalışmalarda yer almadı.

Akşam saatlerinde yapılan antrenmanla Kayserispor maçının hazırlıklarını tamamlayan Fenerbahçe, tesislerinde kampa girerek, maç saatini beklemeye başladı.

CİHAN

etiketler: İSTANBUL, haber, spor, spor haberler, alex, fenerbahçe, Sezer Öztürk, Selçuk Şahin ve Semih Şentürk,




yakamoz02

Kurtulmuş'tan AK Parti'ye ciddi uyarı

HAS Parti lideri Numan Kurtulmuş, ''MHP ve CHP, AK Parti'yi geriye çekmeye çalıştığını belirterek bazı uyarılarda bulundu

20 Ocak 2012 Cuma - 23:19

Kurtulmuş, partisinin Şanlıurfa teşkilatınca düzenlenen, ''Yeni Türkiye, Yeni Siyaset'' konferansında Türkiye'de 1950 yılından itibaren gerçekleştirilen seçimlerde farklı partilerin çeşitli dönemlerde iktidarlara geldiğini söyledi.

Vatandaşların, oylarını aradan geçen dönemde genellikle muhafazakar partilerden yana kullandığını dile getiren Kurtulmuş, Türkiye'deki siyaset anlayışının ve muhtevasının değişmesi gerektiğini savundu.

Numan Kurtulmuş, partisinin bu anlayışı değiştirerek temiz siyaset yapacak bir parti olarak siyaset sahnesindeki yerini aldığını ifade etti.

TBMM'deki partileri eleştiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

''Maalesef CHP, yıllardır süren ve 10 yıllık AK Parti iktidarında ancak çözüme kavuşturulan, imam hatip ve meslek lisesi mezunlarının katsayılarının eşitlenmesini, Anayasa Mahkemesine götürüyor. CHP, AK Parti'ye yardım etmeye devam ediyor. MHP ve CHP, AK Parti'yi geriye çekmeye çalışıyor. Milletin durduğu yerden devletin durduğu yere çekmeye çalışıyor. Uludere'yi görüyorsunuz. O vahim olay, skandal, hata, kusur... Adına ne derseniz diyin, devletin uçaklarıyla kalkıp halkın öldürüldüğü o olay karşısında, Hükümet neredeyse sessiz kaldı, meseleyi örtmeye çalıştı. Devlet diliyle konuşmaya çalışıyor.

CHP ve MHP hükümeti geriye doğru çekmeye çalışıyor bizse diyoruz ki 'kardeşim milletin diliyle iktidara geldin, milletin diliyle konuşmaya devam et'. Milletin dediklerini yapmaya devam et. Milletin gösterdiği istikamette yoluna devam et. Ama devletin diliyle konuşursan, statükonun diliyle konuşursan orada bu millet seni değiştirmesini de bilir. Bu çerçevede biz önden çeken, arkadan iten, hayırda motor, şerde fren olarak, Türkiye siyasetinde milletin istediklerini siyaset sahnesine taşımaya çalışan bir partiyiz. Türkiye'de almış olduğu oy oranın, üstünde etkisi olan bir partiyiz.''

Kurtulmuş, Türkiye kamuoyunda son dönemlerde yeni anayasa tartışmalarının bulunduğuna da değinerek, ''Şu anda parlamento partileri dahil hiçbir parti, anayasayla ilgili bir teklifte bulunmamıştır. Ancak biz HAS Parti olarak anayasa teklifimizi bütün kamuoyuna ve Meclis Başkanına takdim ettik'' dedi.

AA

etiketler: haber, siyaset, akparti, erdoğan, numan kurtulmuş, has parti, chp, mhp, uyarı,




yakamoz02

Beşiktaş-Antalya maçına damga vuran pozisyon

Medical Park Antalyaspor - Beşiktaş maçının 36. dakikasında yaşanan pozisyon sonrasında kırmızı-beyazlılar adeta çılgına döndü.

20 Ocak 2012 Cuma - 22:54

Antalya Mardan Stadı'nda oynanan karşılaşmanın 36. dakikasında Necati Ateş'in vuruşunda top kale çizgisini geçti, Beşiktaşlı kaleci Cenk Gönen topu çizgiyi geçtikten sonra tokatladı..

Antalyasporlu futbolcular, taraftarlar ve teknik ekip gol diye sevindi ancak yardımcı hakem Asım Ziya Öz maçı devam ettirdi..

Pozisyon sonrasında Antalyasporlu futbolcular karşılaşmanın orta hakemi Halis Özkahya'ya tepkilerini gösterdiler ancak Özkahya'nın kararı değişmedi.

Haber7.com

etiketler: haber, spor, antalyaspor, beşiktaş, maç, gol, necati, poziyon,




yakamoz02

Karaman’da ihtiyaç sahipleri için gıda bankası açıldı

Karaman Belediyesi Gıda Bankası, düzenlenen törenle İmaret Mahallesi eski Tekel binasında hizmete açıldı.

20 Ocak 2012 Cuma - 21:59

Gıdadan temizlik malzemesine kadar birçok ürün reyonundan oluşan market, Karaman’da yaşayan ihtiyaç sahiplerine ücretsiz alışveriş keyfini yaşatacak.

Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Kâmil Uğurlu, 'Sosyal Market’le Karaman’da büyük bir eksikliğin giderildiğini söyledi. Bu marketten, kendilerine verilecek kartla ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın alışveriş yapabileceklerini belirten Kâmil Uğurlu şunları kaydetti: “Belediyemize müracaat eden ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız durumları incelendikten sonra kendilerine kredi yüklü kartlar verilecek. Vatandaşımız kartlarındaki miktar kadar Gıda Bankası'na gidip istediği ürünü alabilecek. İleri ki günlerde giyim reyonlarımız da hizmete girecek.”

Sosyal Marketin açılışına Vali Süleyman Kahraman, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen, AK Parti İl Başkanı Süleyman Atik, Garnizon Komutanı Jandarma Albay Selçuk Boz, Askerlik Şubesi Başkanı P. Albay Rıza Beşer, Emniyet Müdürü Lütfü Sönmez ve basın mensupları katıldı.

CİHAN

etiketler: KARAMAN, haber, güncel, güncel haberler, Kamil Uğurlu, Selçuk Boz, Rıza Beşer, Lütfü Sönmez, Süleyman Atik, Sabri Gökmen, AK Parti,




yakamoz02

Oyak operasyonunda 7 kişi tutuklandı

Danıştay saldırısındaki delillerin karartıldığı iddiasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan, OYAK genel müdür yardımcıları ile teknisyenlerin de aralarında bulunduğu 9 kişiden 7'si, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

07 Ocak 2012 Cumartesi - 11:15

Danıştay saldırısındaki delillerin karartıldığı iddiasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan, OYAK genel müdür yardımcıları ile teknisyenlerin de aralarında bulunduğu 9 kişiden 7'si, tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde, soruşturmayı yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş tarafından ifadeleri alınan 9 kişiden, 8'i tutuklama talebiyle İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkemeye çıkarılan 8 kişiden biri mahkemece serbest bırakılırken, 7'si tutuklanarak Metris Cezaevi'ne gönderildi.

Bu arada adliye dışında bekleyen sanık yakınları, tutuklanan 7 kişi cezaevine gönderilirken gözyaşlarını tutamadı.

AA

etiketler: Oyak operasyonu, OYAK, danıştay saldırısı, Muammer Akkaş, adliye, Metris Cezaevi, Cumhuriyet, savcı,



Capturetr
yakamoz01 friend

Fransızlardan depremzedelere yardım

Fransa'nın Halk Dayanışma Örgütü (Secours Poplaire Français), Van'ın iki köyünde 200 öğrenciye giyim malzemesi yardımında bulundu.

20 Ocak 2012 Cuma - 16:30

Örgütün Türkiye Delegasyonu üyeleri olan Jean Marchel ve Servet Demir, sabah saatlerinde beraberinde getirdikleri ve içerisinde kaban, kazak, eldiven, şapka ve çorap bulunan yardım paketlerini, Van merkeze bağlı Yalınağaç Köyü İlköğretim Okulu'nda öğrenim gören 48 öğrenciye dağıttı.

Öğrencilere şeker de dağıtan delegasyon üyeleri, Fransa halkının, yaşanan Van depremi ile büyük kayıplar veren Türkiye'ye olan duyarlılığını bir kez daha gösterdiğini ve acılarını paylaştığını belirtti.

Fransa Halk Dayanışma Örgütü Türkiye Delegasyon Üyesi Naci Sumeli, depremzedelerin durumunu görmek için geldiklerini söyledi. Organizasyona yardımcı olan Ali Kaçlık ile Yalınağaç Köyü Muhtarı Celal Şayak, yardımlar sebebiyle Fransızlara teşekkür etti.

CİHAN

etiketler: VAN, haber, güncel, güncel haberler, depremzede, deprem, van depremi, van, Servet Demir, fransa,




yakamoz02

Ereğli'de elektrik kesintisi

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde yoğun kar yağışı enerji nakil hatlarında kesilmeler meydana getirdi.

20 Ocak 2012 Cuma - 16:50

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde yoğun kar yağışı enerji nakil hatlarında kesilmeler meydana getirdi. Özellikle uzun süre elektriklerin kesilmesi vatandaşları zor durumda bıraktı.

Kar yağışı nedeniyle Ereğli’de elektrik kesintileri meydana geldi. Elektrik Kurumu kesintilerin ardından adeta dondu kaldı. Gece saatlerinde başlayan kesintiler, özellikle gündüz saatlerinde çok uzun sürdü. Sabah saatlerinden kesilen enerji akşam saatlerine kadar verilmedi.

Ereğli Kaymakamı İbrahim Çay’da elektrik kesintileri ile ilgili bilgi verdi. Kaymakam Çay, gerekli girişimlerin yapıldığını ve tamir için oluşturulan ekiplerin bakım yaptıklarını dile getirdi. Çay açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Elektrik sıkıntısı hem merkezde hem köylerimizde hat safhadaydı. Dün ilgili Sakarya şantiyesi ile görüştük. Oradan gelen 3 ekip çalışmaya devam ediyor. Enerji-Sa’dan da 6 ekip kurdurduk. 19 personel şu anda çalışmaya devam ediyor. 19 köyümüzün elektriği yok şu anda anacak belki şu anda bu sayı biraz düşmüş olabilir. 14 merkez mahallesinde elektrik yok."

CİHAN




yakamoz02

Hırsızlar bunu da yaptı!

Bursa'nın Harmancık ilçesinde oksijen kaynağıyla rayları keserek çalan 3 kişi yakalandı.

20 Ocak 2012 Cuma - 15:36

Harmancık'ın Gökçedağ Tren İstasyonu ile Balıkesir'in Dursunbey ilçesi arasında kalan bölümde ray yenileme çalışmaları yapan işçiler, güzergah üzerinde oksijen kaynağıyla ray kesen üç kişiyi görünce durumu jandarmaya bildirdi.

Tavşanlı ve Harmancık bölgesinden olay yerine giden jandarma ekipleri, 43 HZ 402 plakalı minibüste Necdet Y. (35) Taner C. (33) ve Engin K'yı (34) yakaladı.

Demiryolundaki yolundaki 70 metrelik rayı kestikleri tespit edilen zanlıların, aynı yöntemle bugüne kadar 3,5 tona yakın ray çaldıkları öğrenildi.

Zanlılar, jandarmadaki sorgularının tamamlanmasının ardından cezaevine gönderildi.

Yetkililer, Ankara istikametinden gelip Bursa'nın Harmancık ilçesinden İzmir yönüne gidecek trenin o sırada bölgeden geçmemesinin, muhtemel faciayı önlediğini belirtti.

AA

etiketler: haber, güncel, güncel haberler, Hırsızlar bunu da yaptı, hırsızlar, Gökçedağ Tren İstasyonu, balıkesir, tavşanlı, harmancık,




yakamoz02

İSKİ’den engelliye yüzde 50 indirim

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), engellilere yüzde 50 indirim uygulaması başlattı.

20 Ocak 2012 Cuma - 16:29

Uygulamaya göre, en az yüzde 40 engelli olduğunu belgeleyen vatandaşların ikamet adreslerine yüzde 50 indirim uygulanacak.

İSKİ’nin Ocak ayında yürürlüğe giren yeni tarifeler yönetmeliği ile bazı abonelik gruplarında değişiklikler yapıldı. İSKİ Genel Kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe giren tarifeler yönetmeliği, engellilere yüzde 50 indirim, ev-ofislere ise konut sözleşmesi imkânı tanıyor.

Yeni tarifeler yönetmeliğinde değişiklik olan abone gruplarının yönetmelik hükümlerinden istifade edebilmesi için bağlı olduğu İSKİ Şube Müdürlüğüne başvurarak gerekli belgeleri ibraz etmesi gerekiyor.

Yeni tarifeler yönetmeliğinde, geri dönüşümü sağlanan sular da yer alıyor. Genel Kurul kararıyla geri dönüşüm sularının metreküpü 50 kuruş olarak belirlendi. Geri dönüşüm suları ilk olarak İstanbul Park, Sabiha Gökçen Havalimanı, Dericiler Sanayi Sitesi ve Tuzla – Maltepe arasındaki sahil bandındaki yeşil alan sulamasında kullanılacak.

CİHAN

etiketler: İSTANBUL, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi, İstanbul Park, Sabiha Gökçen Havalimanı, Dericiler Sanayi Sitesi,




yakamoz02

'Suriye'de binlerce insan hayatını kaybetti'

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Şam'daki terör saldırısını da kınadı ve Suriye'de kötüye giden durumdan son derece endişeli olduğunu belirtti.

07 Ocak 2012 Cumartesi - 11:00

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, gelecek hafta Lübnan'a ve Katar'a gideceğini bildirdi.

     Genel Sekreter Ban, BM'de gazetecilere yaptığı açıklamada, Şam'daki terör saldırısını da kınadı ve Suriye'de kötüye giden durumdan son derece endişeli olduğunu belirtti. Ban, ''Suriye'de geçen Mart ayından beri binlerce insan hayatını kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor'' dedi.

     BM Güvenlik Konseyi de terör saldırısına ilişkin bir basın açıklaması yaparak saldırıyı şiddetle kınadıklarını duyurdu, saldırıda hayatlarını kaybedenlerin ailelerine ve Suriye halkına başsağlığı diledi.

     Bu arada Güvenlik Konseyi'nin Salı günü Suriye'deki durumu ele alarak Arap Birliği gözlemci heyetinin raporunu değerlendirmesi bekleniyor.

AA - Fotoğraf: Cihan

etiketler: BM Genel Sekreteri, Ban Kimun, şam, suriye, katar, Arap Birliği,



Capturetr
yakamoz01 friend

Aşk-ı Revan TRT'de

Yazar Meryem Aybike Sinan, 8 Aralık Pazar günü saat 18:30-19:25 arasında yayınlanan Elvan-ı Seba (Yedi renk) programına konuk oluyor.

07 Ocak 2012 Cumartesi - 17:15

Halil Akkoç'un haberi

Sinan, 8 Aralık Pazar günü saat 18:30-19:25 arasında yayınlanan Elvan-ı Seba (Yedi renk) programına katılacak.

Programda Sinan, Evliya Çelebi'yi ve Nesil Yayınları'ndan çıkan son romanı Aşk-ı Revan'ı anlatacak.

Aşk- Revan romanı hakkında:

Yazar Meryem Aybike Sinan, UNESCO'nun Evliya Çelebi yılı ilan ettiği 2011 yılında okurla buluşan romanında Evliya Çelebi'nin öyküsünü bize aktarıyor.

O bir yol sevdalısı idi, gidiyordu... Gece gündüz demeden, aşkla yürüyordu uzak iklimlere...

Her gitmenin, aslında hep gitmek olduğunu biliyor ve derununda binbir aşkla gidiyordu.Uzaklar yakındı onun için, yakınlar ırak... Rüyasına sımsıkı sarılarak gidiyordu...

"Acı versede sevenlere; gitmek bilmektir, bulmaktır, ümit etmektir, hayallere hayallere yaslanmaktır" diyordu yüreği. Kaderinde, bir sonsuzluk kervanın başı olmak yazıyordu çünkü...

Henüz çocukken seyahate gönül koymuş, büyüdüğünde ise seyahat aşkı ile yola revan olmuş bir büyük isim...

Ve modern zamanlarda onu anlamaya çalışan, hayatları böyle kesişen iki insan...

Elinizdeki kitap, bu buluşmanın romanı.

Evliya Çelebi'nin ve aslında hepimizin...

----------------------------------

Bu kitabı almak için 444 24 14 numaralı telefonu arayabilirsiniz.

Moralhaber.Net

etiketler: haber, medya, Halil Akkoç, Evliya Çelebi, Nesil Yayınları, Meryem Aybike Sinan, Aşkı Revan, Aşkı Revan romanı, trt, trt arapça,



Capturetr
yakamoz01 friend

Kaptan Peyron dünyayı 45 günde dolaştı

Fransız gemi kaptanı Loick Peyron, dünyayı 45 gün, 13 saat, 42, dakika 53 saniyede dolaşarak, dünyayı gemiyle dolaşma rekorunun yeni sahibi oldu.

07 Ocak 2012 Cumartesi - 10:54

Fransız gemi kaptanı Loick Peyron, dünyayı 45 gün, 13 saat, 42, dakika 53 saniyede dolaşarak, dünyayı gemiyle dolaşma rekorunun yeni sahibi oldu.

     Banque Populaire V adlı gemisiyle Fransa'nın Breast limanına dün akşam gelen Peyron ve mürettebatı, 48 gün, 7 saat, 44 dakika 52 saniyelik eski rekorun sahibi Fransız gemi kaptanı Franck Cammas'ın rekorunu 3 gün farkla kırarak dünyayı gemiyle en hızlı dolaşan gemi kaptanlarına verilen Jules Verne Ödülünü kazandı.

     Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy, limana gelişinin ardından Kaptan Peyron'u telefonla arayarak başarısından dolayı kutladı.

     Peyron rekoru kırdıktan sonra yaptığı açıklamada, ''Üstünüzden yük kalkıyor. İyi yapılmış bir işin ardından ortaya çıkan coşku ve tatmin duygusunu hissediyorsunuz. Çok gururluyuz ancak hız yüzünden çok yorulduk. Kımıldamayan bir yatağın keyfini çıkaracağız ve kafamızı yastığa vuracağız'' dedi.

AA

etiketler: haber, dünya, Loick Peyron, fransız, gemi, Banque Populaire, Fransa Devlet Başkanı, Nicolas Sarkozy,



Capturetr
yakamoz01 friend

İki Rus savaş gemisi Suriye’nin Tartus limanında

Rusya’nın Akdeniz’de tatbikat yapan uçak gemisinin de dahil olduğu savaş gemilerinden iki tanesi Suriye’nin Tartus limanında bulunan askeri üsse demirlediği iddia edildi.

07 Ocak 2012 Cumartesi - 18:50

Çin haber ajansı Xinhua’nın yerel kaynaklara dayanarak verdiği habere göre iki Rus savaş gemisi Suriye limanına ulaştı.

Rus makamlarından Suriye’ye herhangi bir savaş gemisi gönderilmeyeceği yönünde açıklamalar yapılsa da, bölgeye ulaşan gemilerin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’e destek anlamına geldiği değerlendirmesi yapılıyor.

Rusya devlet ajansı Itar-Tass da önceki gün verdiği haberde Akdeniz’de tatbikat yapan Rus savaş gemilerinden iki tanesinin Suriye’nin Tartus limanında bulunan Rus askeri üssüne uğrayacağını duyurmuştu.

Rusya Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan bir kaynaktan aldığı bilgiyi aktaran Rus ajans, Udaloy II sınıf Amiral Çabanenko savaş gemisi ve Baltık Filosu’ndan Neustrashimy sınıf Yaroslav Mudri firkateyninin Suriye’nin Tartus limanına demirleyeceğini belirtmişti.

Rusya’nın tek uçak gemisi Amiral Kuznetsov’un da aralarında bulunduğu Udaloy II sınıf Amiral Çabanenko ve Nikolay Çiker adlı iki savaş gemisi ve üç tankerle birlikte Kuzey Filosu’na ait savaş gemileri Atlantik ve Akdeniz görevi için yola çıkmıştı. Rusya Genelkurmay başkanlığı gemilerin Suriye’ye herhangi bir destek hedefi olmadığını, uzun süreli tatbikatın Suriye’de yaşanan olaylardan önce planlandığını açıklamıştı. Tatbikat çerçevesinde Baltık Filosu’ndan Neustrashimy sınıf Yaroslav Mudri firkateyni ve bir tanker de Rus savaş gemileri filosuna dahil olmuştu.

Rusya Deniz Kuvvetleri Kuzey Donanma Sözcüsü Vadim Serga basına yaptığı değerlendirmede, “Hedefimiz Rusya’nın hayati öneme sahip çıkarlarını açık denizlerde ve dünyada korumak” şeklinde ifade etmişti.

Sovyetler Birliği döneminde Suriye hükümeti ile Tartus deniz üssü ile ilgili anlaşma imzalanmıştı. Deniz üssünde 50 civarında askeri ve diğer Rus personelin bulunduğu kaydediliyor. Basında bölgede 600 civarında Rus personelin üssün onarılması ile ilgili çalışmalarda bulunduğu da iddia edilmişti.

CİHAN

etiketler: MOSKOVA, haber, dünay ahberleri, dünya, Rus savaş gemisi, savaş gemisi, Xinhua, çin, Akdeniz, Suriye, Sovyetler Birliği,



Capturetr
yakamoz01 friend

Thursday, January 19, 2012

Hyundai yeni konsepti 'Hexa Space'i tanıttı

Hyundai Hindistan otomobil fuarında yeni konsepti 'Hexa Space'i tanıttı.

07 Ocak 2012 Cumartesi - 15:49

Dünyanın en hızlı büyüyen otomotiv markası Hyundai’nin yeni konsepti “Hexa Space” Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de düzenlenen 2012’nin ilk otomobil fuarı Auto Expo 2012’de tanıtıldı. Hyundai’nin gelişmekte olan pazalar için geliştirdiği MPV segmentindeki yeni konsepti, yenilikçi kayan kapıları ve mekan ferahlığı sağlayan koltuk tasarımı ile dikkat çekiyor.

Hexa Space, Hyundai markasının “akıcı tasarım” felsefesinin en son örneğini temsil ediyor. Aracın iç ve dış tasarımında markanın karakteristik ve keskin çizgileri hemen göze çarpıyor. Dış tasarımda markanın yüzü altıgen ön panjur yer alırken, iç mekanda aile kullanımı için birçok fonksiyonel detay bulunuyor.

Hyundai’nin yeni MPV Konsepti Hexa Space’in iç mekanında altıgen yapılı koltuk tasarımı öne çıkıyor. Bilindiği üzere petek şekli olarak da bilinen bu yapı alanların en verimli şekilde kullanılmasına olanak tanıyor. Koltuk tasarımındaki bu altıgen yapı sayesinde iç mekanda önemli bir hacim kazanılan Hexa Space 8 kişilik oturma alanı sunuyor. Aynı zamanda altıgen yapılı koltuklar, birbirini bir yap-boz gibi tamamlayarak istenildiğinde geniş bir yükleme alanı yaratılmasına olanak sağlıyor.

Çok seçenekli koltuk yapısı ile Hexa Space istenildiğinde 8 kişiye ulaşım imkanı sunarken, istenildiğinde orta sıradaki koltuklar yatırılarak daha ferah bir oturum sağlanıyor. Gerektiğinde ikinci sıra yatırılarak limuzin konforna ulaşılan Hexa Space’de istenildiğinde de üçüncü sıranın yatırılması ile arkada geniş bir yükleme alanı elde ediliyor. Kayarak açılan arka kapılar sayesinde Hexa Space, 8 kişinin rahat inip binmesine ve eşyaların kolaylıkla yüklenebilmesine imkan tanıyor.

Teknolojik yeniliklerle donatılan Hexa Space dokunmatik panelleri, kullanışlı birçok eşya gözü ve tek tuşla vites değişimine olanak sağlayan şanzıman kolu ile iç mekanda farklılaşıyor.

Hexa Space, Hyundai’nin mevcut MPV’si ix20’nin genişletilmiş platformunu kullanıyor. 4300 mm uzunluğunda, 1820 mm genişliğinde ve 1647 mm yüksekliğindeki konsept ayrıca 2750 mm dingil mesafesi ve 19 inç’lik jantlara sahip. 6 ileri otomatik şanzımanla tasarlanan Hexa Space direk enjeksiyon sistemi ile düşük hacimde yüksek performans ve düşük yakıt tüketimi sunan, Kappa Serisi 1.2 litrelik Turbo GDI güç ünitesine sahip.

Moralhaber.Net

etiketler: haber, otomotiv, Hexa Space, Hyundai Hexa Space, Hyundai, Auto Expo 2012, Hindistan, Hindistan otomobil fuarı,



Capturetr
yakamoz01 friend

Ertuğrul Sağlam: 'Bir çiçekle bahar gelmez'

Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, iki galibiyetle her şeyin bittiğini söyleyemeyeceklerini belirterek, “Bir çiçekle bahar gelmez” dedi.

07 Ocak 2012 Cumartesi - 20:05

Başarılı teknik adam, son dakikada atılan golle 1 - 0 kazandıkları Mersin İdmanyurdu maçının ardından yaptığı açıklamada, Gaziantep karşılaşmasındaki kıpırdanmanın Kayserispor maçı ile devam ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Bu olumlu havanın devam etmesi çok önemliydi. İlk devre sıkıntılı geçmişti, yukarılardan geri kalış camiada olumsuz hava estirmeye başladı. Ama Bursaspor güçlü bir camiadır. Bu türlü sıkıntılardan çok çabuk şeklide sıyrılabilir. Ama bir bütünlük oluşturmak lazım. Bu oyunculara güvenimizi hep söyledik. Güçlü bir kadro ve takımlarına her şartta destekleyen taraftar bütünleşince ortaya böyle keyif veren bir oyun çıkıyor.

Bugün aldığımız puanlar çok önemliydi. Zirve yarışından geri kalmamak için bugün galip gelmemiz gerekiyordu. Oyuncularımız kazanmak için ellerinden gelini yaptılar. Kazanmayı çok istediler, oyunu hiç bırakmadılar. Çok keyifli bir oyun ortaya çıkardılar. Bir çok pozisyon vardı. Ama maalesef rakip kalecinin gününde olması golü erken bulmamızı engelledi. Alınan üç puandan dolayı çok mutluyum. Ama daha çok yol almamız gerekiyor. Çünkü zirve yarışında çok gerideyiz.”

BEŞİKTAŞ DÖNÜM MAÇI OLACAK

Haftaya Beşiktaş’la dönüm maçı oynayacaklarına dikkat çeken Sağlam, bundan önce Ziraat Türkiye Kupası 3. kademe maçında Şanlıurfa’yı yenmek ve turu geçmek istediklerini kaydetti.

Başarılı teknik adam, bir gazetecinin, “İlk yarıya göre değişen ne oldu?” şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:

“Biz çok şanssız karşılaşmalar oynadık ilk devrede. Son dakikalarda şanssız goller yedik. Çok da eleştirilecek bir durum ortaya çıkmıyor. Biz onlara olan inancımızı hiçbir zaman kaybetmedik. Bir çiçekle bahar gelmez, iki galibiyetle her şeyin bittiğini söylemeyiz.''

PİNTO VE HAKAN TAMAM

Ertuğrul Sağlam, transfer konusunda ise 2 oyuncu ile anlaşma sağladıklarını açıkladı. Sağlam, “2 oyuncuyla biz yüzde 90 anlaştık. Forvet ve sağ bek mevkisine. Sıkıntı çıkmazsa her halde pazartesi günü işler resmileşir. Pinto ve Hakan Aslantaş ile sorun kalmadı.” dedi.

BATALLA: TOP DİREKTEN DÖNÜNCE MAÇ BÖYLE BİTER SANDIM

Bursaspor’un golünü atan Batalla, ise maçı değerlendirirken, golden önce direkten dönen topu sonrasında umutsuzluğa düştüğünü söyledi.

“Benim görüşüme göre iyi maç çıkardık.'' diyen Batalla, ''Son dakika golü çok sevindirdi ama son dakikaya kadar çok iyi mücadele ettik. Gol olmayan pozisyonlarımız oldu ama bütün arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Hepsi çok iyi oynadı. Bir şutumda top direkten döndükten sonra maçın böyle biteceğini düşündüm ama top girmek istemedikten sonra da girmiyor.” şeklinde konuştu.

VEDERSON: DİRENDİK, MÜCADELE ETTİK VE ÇOK SEVİNDİK

Vederson ise “Maçın belli bir noktasından sonra biz de maçı kazanamayacağımızı düşündük, ama direndik. Mücadele ettik ve son dakika golü bizi çok sevindirdi. Şimdi önümüzde kupa maçı var. Ondan sonraki de bizim için önemli bir maç.” şeklinde konuştu.

CİHAN

etiketler: BURSA, haber, spor, spor haberleri, ertuğrul sağlam, Mersin İdmanyurdu, Vederson, Nurullah Sağlam, transfer,



Capturetr
yakamoz01 friend

Savcı Zekeriya Öz için ŞOK iddia!

Hrant Dink cinayeti ile ilgili mahkemenin verdiği kararı değerlendiren Dink’in eski avukatı Erdal Doğan, Dink’in davalarını 2005’ten bu yana takip ettiğini anlattı.

19 Ocak 2012 Perşembe - 11:45

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in eski avukatı Erdal Doğan, Ergenekon soruşturmasının eski savcısı Zekeriya Öz’ün, cinayeti gerçekleştiren yapının merkezine doğru ilerlerken görevden alındığını söyledi.

Savcılığın soruşturmayı derinleştirmediğini ifade eden Doğan, "Olayın büyük fotoğrafına bakıldığında bu yapının adı belli, organizasyon belli. Bunun izlerini 2003 yılındaki Balyoz darbe planında görüyoruz. Hrant Dink’in o zamanlarda kim tarafından öldürüleceği konusuyla ilgili isimler bile belli.” dedi.

Hrant Dink cinayeti ile ilgili mahkemenin verdiği kararı Cihan Haber Ajansı’na değerlendiren Dink’in eski avukatı Erdal Doğan, Dink’in davalarını 2005’ten bu yana takip ettiğini anlattı. Cinayetten bir süre sonra mahkemeden bir şey çıkmayacağını anladığı için davayı bıraktığını belirten Doğan, Hrant Dink’in yaşadığı dönemde en fazla Ergenekon’dan tutuklu yargılanan Veli Küçük’ten tedirgin olduğunu dile getirdi.

İddianameyi hazırlayan savcıların soruşturmayı eksik yürüttüğünü kaydeden Doğan, “Bu mahkemeden bir şey çıkamayacağı yönünde görüş bildirmiştim. İddianameyi hazırlayan savcılık, çok eksik yürüttü soruşturmayı. Özellikle davaya gelip saldıran şu an Ergenekon’dan tutuklu olan kişilerden suç duyurusunda bulunulmuştu. Bununla ilgili hiçbir soruşturma yapılmadı ve dikkate alınmadı. Onun ötesinde Ergenekon bağlantıları o kadar ortaya çıkmıştı ki bu konuyla ilgili savcılık derinleştirmedi. Alelacele bir iddianame hazırlandı ve mahkemeye gönderildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi bu iddianameyi iade etti. Gerekçesi şuydu: Burada terör örgütü yok. Bunun üzerine iddianameyi hazırlayan savcılar itiraz etti ve mahkemeye tekrar gönderdi. O mahkeme bu davaya zorla baktı.” ifadelerini kullandı.

‘HRANT’I ÖLDÜREN YAPI, HALA BÜTÜN ATMOSFERİ KONTROL EDEBİLECEK GÜÇTE’

Kafes planında cinayetten ‘operasyon’ diye bahsedildiğini hatırlatan Doğan, “Olayın büyük fotoğrafına bakıldığında bu yapının adı belli, organizasyon belli, nasıl hareket ettiği belli. Bunun izlerini 2003 yılındaki Balyoz darbe planında görüyoruz. Hrant Dink’in o zamanlarda öldürüleceği konusuyla ilgili isimler belli. Diğer gayrimüslimlere yapılacak eylemler belli. Hrant’ı öldürecek insanların isim isim listesi de belirtilmiş. Öte yandan bunun Trabzon’daki askeri ayağı belliyken bununla işbirliğine giden bir polis grubu aşikardı, bu organizasyonun sonrasındaki gelişmeler. İhmaller ciddi ihmaller. İhmallerin önlemi alınsa Hrant yaşardı. O yapı hala bütün atmosferi kontrol edebilecek güçte.” diye konuştu.

Ergenekon soruşturmalarının eski savcısı Zekeriya Öz’ün Zirve Yayınevi cinayetine el attığı sırada görevden alındığını hatırlatan Doğan, sözlerini şöyle tamamladı: “Talebimiz üzerine Savcı Zekeriya Öz’ün bir çabası oldu. Bu konuyla ilgili Mart 2011 tarihinde bazı tutuklamalar oldu. Soruşturma hala devam ediyor. Orada bu kapsam içinde değerlendirildi. İki cinayet arasında bağlantı kurulabilir. Zirve yayınevi cinayetinde somut bir ilerleme sonraki aşama içinde Hrant Dink davası içinde çok önemli bir dayanak oluşturacaktır. Danıştay saldırısı da Ergenekon soruşturması içinde yürütülüyor. Bu dönemde işlenen dört cinayet birbirleri ile bağlantılı. Zekeriya Öz bu konuyla mücadele edebilmiş cesur bir savcıdır. Zirve Yayınevi cinayetine el attıktan sonra bu yapının operasyonel merkezine doğru gittiği bir yapıdan bahsediyoruz. Kendisinin de beklemediği bir şekilde görevden alındı. Görevden alınmasının nedeni; bu yapının merkezine doğru ilerlemesidir. Hrant Dink cinayetine doğru gidiyordu. Zirve Yayınevi cinayetine geldi. Operasyonel merkez vardı. Baştan savunduğumuz şey; darbe yapmak için kaos yaratmak, kaos için eylemler yapmak ve onun için de cinayetler işlendi, katliamlar yapıldı. Bu davada bu katliamların ortaya çıkarılması çok önemliydi. Bunun için en somut adımları atmıştı. Zirve Yayınevinde bu büyük bir etki yarattı. Alınmasının tek sebebi özellikle budur. Cinayetle ilgili operasyonel merkeze doğru gidiyordu.” şeklinde konuştu.

CİHAN

etiketler: İSTANBUL, haber, güncel, güncel haberler, Zekeriya Öz, Hrant Dink cinayeti, Erdal Doğan, Agos Gazetesi,




yakamoz02

Şile beyaza büründü

Şile'de yoğun kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi. Bazı vatandaşlar ise karın tadını çıkardı.

19 Ocak 2012 Perşembe - 09:35

Şile'de yoğun kar yağışı hayatı olumsuz etkiledi. Bazı vatandaşlar ise karın tadını çıkardı.

İlçede dün akşam saatlerinde başlayan yoğun kar yağışı, ulaşımda aksamalara yol açtı. Araçlar yollarda güçlükle ilerledi. Beyaz örtünün tadını çıkaran bazı Şileliler ise kar topu oynadı ve kardan adam yaptı.

Vatandaşlar ve sürücüler, belediye hoparlörlerinden yapılan anonslarla kar yağışına karşı uyarıldı. Şoförlerden zincirsiz dışarı çıkmamaları ve araçlarını dikkatli sürmeleri istendi.

Şİle ve çevre köylerde trafik akışının güçlükle sağlandığı bildirildi. Kar yağışının zaman zaman tipiye dönüştüğü görüldü.

CİHAN

etiketler: haber, türkiye haberleri, şile, şilede kar yağışı,




yakamoz02

İşte PKK'nın silah bırakma şartı!

Radikal gazetesi yazarı Cevdet Aşkın köşe yazısında, PKK terör örgütünün silah bırakma şartlarını yazdı.

19 Ocak 2012 Perşembe - 09:00

Cevdet Aşkın'ın yazısında ilgili bölüm

PKK'dan silah bırakma şartı

PKK tepe yöneticisi Murat Karayılan, yeni anayasanın Kürt kimliğini tanıması halinde silah bırakacaklarını söyledi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kürtlerin tüm haklarının verileceğini söylediği konuşmayı partisi adına yaptığını vurguladı.

PKK

PKK tepe yöneticisi Murat Karayılan, Arınç’ın Kürtlerin tüm haklarının tanınacağına dair açıklamalarıyla ilgili görüşünü soran Rudaw gazetesine “Arınç’ın açıklamaları ciddi değil. Biz, bu açıklamalara bize karşı yürütülen savaş çerçevesinden bakıyoruz. Zaman zaman bazı kesimler için umut yaratmak amacıyla böyle konuşmalar yapılıyor” yanıtını verdi.

Yeni anayasada Kürt etnisitesinin tanınması ve Kürtlere yönelik herhangi bir tehdidin kalmaması halinde silah bırakacaklarını söyleyen Karayılan, Avni Özgürel’in “PKK yaza silah bırakacak” tespitine ilişkin olarak da şöyle konuştu:

“Sadece Avni Özgürel değil, Taha Akyol ve başka yazarlar da aynı şeyi söylediler. Bu tür iddiaları hangi temelde yaptıklarını bilmiyorum. AKP hükümetinin planlarından haberdar olduklarına inanıyorum. AKP hükümeti bize bu kış savaş ilan etti ve savaşı baharda da sürdürecek. Yaza kadar bizi imha edecek ve hedeflerine ulaşmış olacak. Türkiye için yeni bir dönem başlayacak. Belki bu teoriye dayanarak o tür açıklamalar yapılıyor.”

Karayılan devlet ile görüşmelerinin Süleymaniye’de değil, Oslo’da yapıldığını vurgulayarak Bölgesel Kürt Yönetimi’ni bu görüşmeler hakkında bilgilendirdiklerini ifade etti.

GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR

Arınç’ın açıklamalarında 21 Aralık’ta Meclis kürsüsünde söylediklerinin AKP hükümetini bağlayıcı nitelikte olduğunu vurgulaması Karayılan’ın Rudaw’a verdiği röportajın ardından gelmesiyle dikkat çekiyor.

Ankara, böylelikle Kürt sorununun çözümünde adım atacağını vurguluyor.

Karayılan’ın negatif yaklaşımı ise örgüte karşı yürütülen askeri mücadelenin etkisini yansıtıyor. Çünkü Ankara Kürt sorunuyla PKK’yı birbirinden ayırıyor, PKK ise Kürt sorunuyla kendini özdeşleştiriyor. Dolayısıyla Ankara’nın bir yandan Kürt sorununu çözeceğini söyleyip diğer yandan örgütü etkisizleştirmeye hız vermesi Kandil tarafından Kürt sorununun çözümüyle ilgili de adım atılmayacağı algısına yol açıyor.

Bu nedenle Arınç ve Karayılan’ın açıklamaları, 18 Ocak itibariyle Türkiye’nin söylem düzeyinde silahların susma noktasına hayli yakınsadığını, pratikte ise o noktadan giderek ıraksadığını bizlere gösteriyor.

Yazının tamamı için tıklayınız>>>

Radikal gazetesi

etiketler: haber, yorum, Cevdet Aşkın, pkk, bülent arınç, murat karayılan, kürt sorunu, kandil, Rudaw gazetesi, Avni Özgürel, Taha Akyol,




yakamoz02

Yerli otomobili yıllar önce üretebilirdik!

MÜSİAD'ın Teknoloji Panelleri'nin ikincisinde ‘İleri Teknoloji ile Kalkınma Modelleri’ seçkin konuşmacıların katılımı ile ele alındı.

19 Ocak 2012 Perşembe - 14:47

Üyelerinin karlı teknoloji alanlarına yönelmesi için çalışmalar yapan Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD)’ın Teknoloji Panelleri’nin ikincisinde ‘İleri Teknoloji ile Kalkınma Modelleri’ seçkin konuşmacıların katılımı ile MÜSİAD  Genel  Merkezi’nde ele alındı.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) Bilim ve Teknoloji Komisyonu tarafından gerçekleştirilen panelin orurum başkanlığını MÜSİAD Bilim ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Nazım Özdemir  yaparken panelin açılış konuşmasını MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan yaptı. Panele konuşmacı olarak Altnay Robotik A.Ş Genel Müdürü Hakan Altınay, İstanbul Teknik Üniversitesi  Elektronik  ve  Kontrol Mühendisi  Prof.Dr. Hakan Temeltaş, İnova Şirketler Topluluğu YK Başkanı Halil Kulluk katıldılar.

‘Teknolojinin İçinde Olmadığı Bir Gelişme Sürdürülemez’

MÜSİAD Genel  Başkanı  Ömer  Cihad  Vardan, panelin açılış konuşmasında teknolojinin içinde olmadığı bir gelişmenin sürdürülemeyeceğini söyledi. Vardan konuşmasında Türkiye’nin bugünkü gelişmesinin takdire şayan bir gelişme olduğunu bununla beraber teknolojinin içinde olmadığı bir gelişmenin de sürdürülemeyeceği konusundaki düşüncelerini kamuoyuyla paylaştıklarını söyledi.  Vardan konuşmasını şöyle sürdürdü. ‘Biz nasıl ikişer üçer bin dolarlık milli gelirlerden on bin dolara gelmişsek ve bu bir başarıysa bundan sonra bunu sürdürebilmenin altında yatan en büyük gerekçenin de teknolojiyi geliştirmek olduğunu düşünüyoruz. Cep telefonlarının en büyük ihracatçısı olan bizler keşke bunu üreten taraf olabilseydik. Bugün birçok yatırım malzemesi olarak kullandığımız elektronik, teknolojik cihazlara yaptığımız harcamalar göz önünde bulundurulduğunda biz de bu alanda bir gelişme niye yok diye hayıflanıyoruz. Bugün bu gibi konularla alakalı Türkiye’nin nerede olduğu ve ilerlememiz için neler yapılması gerektiği ile ilgili fikir üreteceğimiz bir paneli gerçekleştireceğiz. Dünün dünde kaldığı bilinciyle bundan sonrasında yapılacakları konuşmalıyız.’

‘Türkiye Rekabet Edeceği Ülkelerle Farklı Bir Ligde’

Panelin oturum başkanlığını gerçekleştiren MÜSİAD Bilim ve Teknoloji Komisonu Başkanı Nazım Özdemir de Türkiye’nin rekabet edeceği ülkelerle artık farklı bir ligde olduğunu belirterek bu konuda teknolojinin önemini hatırlattı. Özdemir konuşmasını şöyle sürdürdü, ‘Var olan kaynakları doğru kullanma yöntemlerimizin iyileştirilmesinin yanında, bundan sonra rekabet edeceğimiz ülkeler farklı bir ligde bulunuyorlar. Bu ülkelerle rekabet edebilmemiz için bizimde farklı bir paradigma içinde bulunmamız gerekiyor. MÜSİAD olarak biz anayasa, ekonomi gibi pek çok konuda sadece kendi üyelerimizi bilgilendirmek değil, aynı zamanda hükümet, devlet politikalarına da yön verme iddiasındayız. Ali Babacan’ın söylediği şu söz çok önemli “Biz ekonomiyle alakalı hükümet politikalarına yön verirken mutlaka MÜSİAD’ın raporlarına bakarız. MÜSİAD’ın görüşlerini dikkate alırız.” Türkiye’nin artık stratejik bir dönüşüme ihtiyacı var demiştik, söylemde kalmayarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.’

YERLİ OTOYU YILLAR ÖNCE ÜRETEBİLİRDİK

Panelde konuşan Altınay Robotik AŞ Genel Müdürü Hakan Altınay, Türkiye ve Güney Kore’nin teknoloji politikalarını masaya yatırarak karşılaştırmalarda bulundu. Altınay, Türkiye’nin de 60 yıldır girişimlerde bulunarak strateji geliştirdiğini fakat bir türlü uygulama yapılamadığını ifade etti. Altınay, “1950’li yıllarda ekonomik durumu çok kötü olan Güney Kore, sanayi ve teknoloji de öyle bir bütüncül politika uyguladı ki kimse bundan taviz vermedi. Bütün ülkenin politikası haline dönüştü ve Güney Kore, çok hızlı bir şekilde ilerledi.1968 yılında Büyük Ankara Oteli’nde Tofaş kuruldu. O zaman devlette bu yatırımın içine girdi. Hem arazi teşviki sağladı hem de ortak oldu. Ardından 12 Şubat 1971’de de Fiat lisansı ile Murat 124 araçları üretilmeye başlandı. Yıllık 25 bin kapasiteyle başlayan üretim, daha sonra 40 binlere çıktı. 40 yıldan belli araba üretiyoruz, siyasi iktidar ‘yerli araba üretilmeli’ diyor. Sahip olduğumuz birikimler anlamında, Güney Kore gibi ‘birliktelik’ anlamında hep beraber masada oturabilseydik, yerli aracı çok daha önceden üretebilirdik” dedi.

STRATEJİMİZ VAR AMA HEDEFE GİDEMİYORUZ
“1967’de Güney Kore’de Hyundai Motor A.Ş. kuruldu ve 1968’de Cortina marka aracın seri üretimine başlandı. Hyundai bizden farklı olarak şunu yaptı; Ülke yönetimi hedef koyarak 5-8 yılda kendi aracını üretme kararını aldı ve 1976’da özgür olarak ‘Pony ‘marka kendi yerli marka aracını üretmeye başladı. 1976’da biz Murat 124’lerle uğraşırken Güney Kore kendi aracını üretiyordu. Aradan yıllar geçti ve Hyundai Türkiye’ye gelerek üretim fabrikasını kurdu. Biz aradan geçen 40 yılda halen yerli aracımızı üretemedik, çok dramatik bir durum. Biz hedef koyma ve strateji belirleme de sıkıntı yaşıyoruz. 60 yıldan belli strateji çalışıyoruz. Hala üretime geçemedik. Belirlenen stratejilerin hiçbirini gerçekleştiremedik. Güney Kore 1988 yılında uçak yapımı geliştirmeye başlıyor ve 1999’da uçak üretmeye başlıyor. Güney Kore, 1967 yılında Bilim ve Teknoloji Bakanlığını kuruyor ve ardından bu bakanlığa bağlı birçok enstitü kuruluyor. Öyle ki geleceğin teknolojileriyle ilgilenen bir birim kuran bu bakanlık, ileride nelerin olabileceğini önceden öngörmeye ve onunla ilgili çalışmalar yapmaya başlıyorlar. Güney Kore’den hiçbir farkımız yok. Bir tek eksiğimiz stratejilerimizin arkasından koşamıyoruz. Onlar başladılar, biz raflara koyduk” şeklinde konuştu.

20 SENE İÇİNDE ROBOTİK SİSTEMLER HAKİM OLACAK
İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Kontrol Mühendisliği Prof. Dr. Hakan Temeltaş ise, önümüzdeki 20 sene içinde dünyada robotik sistemlerin hâkim olacağını söyledi. Robotik sistemler konusunda bilimsel ve iş yaşantısında karmaşa olduğunu belirten Prof. Temeltaş, “yapılan araştırmalara göre, 2025 yılına kadar dünyada pazar paylarında robotik sektöründe giderek artan bir oran görülüyor. Biz ülke olarak nasıl bu artan pazar karşısında hem akademik hem iş dünyası olarak güçlü bir konumda oluruz. Bununla ilgili stratejik belgeler hazırlanıyor. Devlet her işin üzerinde bir şemsiye olmalı. Ondan sonra ikinci önemli olan bu işin endüstri ve bilgi tarafı geliyor. Dünyada güçlü bir konuma gelmek için bu üç dişlinin birlikte çalışması gerekiyor. Dünyanın önde gidecek bir ülke olacaksak bir yol haritası çıkarmamız gerekiyor. Stratejik araştırma gündeminin oluşturulması lazım. Hedeflenen şeylerin net olarak belirlenmesi ihtiyaç. Üniversitelerin de teknolojik yeniliklerden haberdar olması gerekiyor. Her bir sektör için robotik sistemlerle ilgili uygulama senaryoları oluşturulmalı. Bizde kalkınmada öncelikli alanları belirleyerek AR-GE’ye ciddi anlamda para yatırmalıyız.

VAN DEPREMİNDE TEKNOLOJİ EKSİKLİĞİMİZİ HİSSETTİK

“Van depreminde yapacağımız şeyler vardı fakat teknik imkânsızlıklardan dolayı yapamadık” diyen Temeltaş, teknolojiyi kullanma ve geliştirme alanındaki eksikliklerden dolayı doğal afetlerde, maden kazalarında onlarca insanın yok yere öldüğüne dikkat çekti. Temeltaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem altında kalan canlar için teknolojik cihazlar sistemler üzerinde şuan çalışılıyor. Madenlerimizde hala eski yöntemler kullanılıyor ve maalesef her sene madenlerden kaza ve ölüm haberleri alıyoruz. Cep telefonlarının bize verdiği rahatlığın çok ilerisinde gelişmeler olacak. Bu amaçla endüstri ve üniversiteler ortak çalışmalar yapmalı. Belirlenen öncelikli alanlardaki AR-GE projelerinin desteklenmesi gerekiyor. Bunlar yapıldığı zaman ortaya bilimsel yayınlar, patent ve ihraç edilebilir ürün zinciri oluşacaktır.”

Moralhaber.Net

etiketler: MÜSİAD, yerli otomobil, İleri Teknoloji, kalkınma modelleri, Nazım Özdemir, Ömer Cihad Vardan, Hakan Altınay, İstanbul, ProfDr Hakan Temeltaş, İnova, Halil Kulluk,




yakamoz02